Call of Duty… Eskiden bu isim bana heyecan verirdi. Şimdilerdeyse her yıl küçük değişiklikler ile karşımıza çıkan, eski günlerinden uzak bir marka ile karşı karşıya kalıyorum ve bu bana artık hiç heyecan vermiyor. Modern Warfare III’ü oynadıktan sonra da bir daha hiç veremeyebileceği bir noktaya geldiğini en iyi şekilde anladım. Tabii bu incelemenin oyunun hikâye modu için yazıldığını ve çevrim içi kısmı herhangi bir şekilde kapsamadığını da belirtmek istiyorum.
Call of Duty: Modern Warfare III; serinin sürükleyici yapısından uzaklığı, tekrar eden görevleri ve ‘’Warzone’’a benzerliğiyle beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı.
Benim için Call of Duty, her zaman çevrim içi deneyimiyle öne çıkan ama yeri geldiğinde de aksiyon dolu, sürükleyici sinematik hikâyeler sunmayı oldukça iyi bilen bir markaydı. Activision, Call of Duty: Modern Warfare III ile birlikte benim bu markaya dair beslediğim tüm sevgiyi elimden çekip aldı. Artık eskisi gibi pek çok oyunculu oyunlar oynayan bir oyuncu değilim, hâliyle Call of Duty: Modern Warfare III’ü benim için ilgi çekici yapan şey hikâyesi olacaktı. Üstelik Activision’ın bu konuda oldukça güzel de bir fırsatı vardı. Benim gibi hikâyesi için oynayacak oyunculara güzel bir deneyim sunup, çevrim içini oynamayı tekrardan gözden geçirmemizi sağlamak. Tabii onlar bu kalıbı farklı düşünmüş olacaklar ki bambaşka bir fikir ile hareket etmişler ve yaklaşık 2000 TL’den satılmakta olan bir oyunun senaryo modunu adeta ücretsiz bir oyunun eğitim alanına çevirmeyi tercih etmişler.
İşte Call of Duty: Modern Warfare III ile birlikte yaşadığım en büyük hayal kırıklığı bu oldu. Bildiğiniz üzere Modern Warfare, Activision’ın seriyi ”reboot” etmeye karar vermesiyle birlikte yenilenmiş bir şekilde tekrardan karşımıza çıkıyor. Bence Activision, seriyi ”reboot” ederken en önemli noktayı kaçırıyor ya da önemsemiyor. Oyuncularda yer edinmiş, onlarda iyi izlenimler bırakmış ve keyifli vakit geçirtmiş bir macerayı, karakterleri yeniden ele almaya kararlıysanız fazlasıyla dikkatli olmanız gerekir. Çünkü bu sadece oyunu değil, insanların anılarını değiştirmek de demektir. Günümüzde nostaljik hislerin ne kadar kuvvetli olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz ve bence bu yüzden ekstra dikkatli olmak gerekir.
Call of Duty: Modern Warfare III’ün hikâyesi, ne yazık ki o eski sürükleyici Call of Duty deneyimlerinden bir hayli uzak. Bu senaryo deneyiminin en kötü yanıysa Warzone benzeri bir oynanış sistemi ile ilerlenmesi. Call of Duty’nin hikâye modunda olduğunuzu hayal edin ve oyun sizi bir anda belirli bir oyun alanında serbest bıraktı. Yapmanız gereken şey ise dört farklı soru işareti bulunan alanı araştırmak – Hani o açık dünya oyunlarında hiç sevmediğimiz birbirinin benzeri vakit geçirmelik yan görev dizeleri vardır ya işte tam olarak onlar – ve bomba imha etmek. Evet, işte senaryoda ilerlemek için yapmanız gereken görev bu. Peki her şey bu kadar mı? Tabii ki değil.
Oyunun sizi serbest bıraktığı alan, birçok ”loot” opsiyonu da içeriyor. Yani Price’ı kontrol ederken etrafta kasa arıyor ve daha iyi teçhizatlar bulmaya çalışıyoruz. Kulağa tanıdık gelmedi mi? Ne yazık ki Modern Warfare III, bizlere çok yetersiz bir senaryo deneyimi sunuyor. Bu bahsettiğim sekansları hikâye içerisine yedirmeye çalışmışlar fakat bence kesinlikle başarısızlıkla sonuçlanmış. Üstelik bu bahsettiğim tekrar eden oynanış sistemi oyunun hikâye deneyiminin en büyük kısmını kaplıyor ve üzerine bir de gizlilik elementleri ekleniyor. Bu gizlilik elementleri, birbirinden zorlama ve sıkıcı anlar yaşatarak oyunun senaryosunu daha da kötü hâle getiriyorlar.
Ne yazık ki Modern Warfare III, görsellik anlamında da ileriye giden bir oyun değil. Hatta geriye gitmiş bile diyebiliriz. Oyunun oynanış tarafında sevdiğim tek noktanın silah kullanmak olduğunu söyleyebilecek olsam da yapay zekanın gerçekten yetersiz olması bu deneyimi de epey de bir baltalıyor. Üstelik Modern Warfare III, kendi eksiklerini kapatmak için ikonik karakterlerinin arkasına sığınarak, onların da oyuncuların aklındaki ağırlıklarını yerle yeksan ediyor.
Oyun içerisindeki haritalar, sizlere Warzone klonu bir açık dünya oyunu oynuyormuşsunuz hissiyatı veriyor. Üstelik Call of Duty: Modern Warfare III’ün hikâyesi, ortalama 3 ila 4 saat sürüyor. Yani hem çok kısa bir deneyim sunuyor hem de fazlasıyla kötü bir Call of Duty macerası vadediyor. Oyunun aceleye getirildiği ve senaryo tarafının neredeyse hiç önemsenmediği her hâlinden belli oluyor. Call of Duty markası, her sene daha kötüye gitmeye başladı. Bugün piyasaya sürülecek olan Modern Warfare III de bunun en büyük örneği. Bence Microsoft, ilerleyen yıllar için bu durumun önüne geçmeli ve bir el atmalı.
Peki Call of Duty: Modern Warfare III’ün iyi yaptığı şeyler ne?
Benim için Call of Duty: Modern Warfare III’ü daha katlanılabilir bir hâle getiren şey, oyunu PlayStation 5’ten oynuyor olmak oldu. DualSense ve Sony’nin Pulse 3D kulaklığı ile birlikte oyunda gerçekten keyifli aksiyon sekansları yaşayabiliyorsunuz. Üstte de dediğim gibi oyun içerisindeki silah kullanımı gerçekten başarılı ki bu olması gereken en temel şey zaten. DualSense desteği ile birlikte sunulan geri bildirimler bunu her zamanki gibi daha da gerçekçi ve eğlenceli bir hâle getirmiş. Ayrıca oyun, ses tasarımı konusunda da epey başarılı. Siz gene de müzik tarafından pek bir şey beklemeyin ve oyun içerisindeki muharebe atmosferinin tadını çıkarmaya çalışın. Ne kadar çıkarabilirseniz artık.
Activision’ın elindeki bu büyük fırsatı geri tepmesine oldukça üzülüyorum.
İçerisinde olduğumuz dönemde sinematik birinci şahıs nişancı aksiyon oyunlarının sayısının bir hâyli az olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik bunların içerisinden nitelikli olanların sayısı daha da az. Yılların köklü oyun serisi Battlefield’ın bile 2042 ile birlikte senaryo modunu tamamen kaldırdığı bir dönemdeyiz. Bu noktada Activision’ın elinde barındırdığı en büyük fırsat ise oyuncuları dinlemek ve aceleye getirilmemiş, özenle hazırlanmış, sürükleyici bir hikâye deneyimi sunmak. Üstelik oyuncuların beklenti seviyesi artık o kadar aşağı düşmüş bir durumda ki ortaya ortalamanın birazcık üzerinde bir iş çıkarsalar bile müthiş övgüler alacaklarına eminim.
Ne yazık ki Activision, ortalamanın birazcık üzerinde bir deneyimin yanına dahi yaklaşamamış ve kötü bir Call of Duty hikâyesi ile karşımıza çıkmış. Modern Warfare III, kesinlikle akılda kalıcı bir hikâyeye sahip değil. Zaten oyunu oynarken öyle bir çaba içerisinde olmadığını da görüyorsunuz. Tamamen aceleyle üretilmiş, kendi kitlesini pek de önemsemeyen fazlasıyla yetersiz bir deneyim var karşımızda. Yenilenen Modern Warfare II de çok iyi bir deneyim değildi fakat gene de ortalama bir işti ve Call of Duty’e olan sevgimiz, kendisini keyif alarak oynamamıza olanak sağlıyordu. Üçüncü oyun ile birlikte işler gerçekten üzücü bir noktada.
Son söz
Call of Duty: Modern Warfare III’ün senaryo modu, mevcut fiyatını da düşündüğümüzde tavsiye edebileceğimiz kadar iyi değil. Kötü ve sıkıcı bir deneyim vadediyor. Eğer oyunu satın almayı gözden geçiriyorsanız, hikâyesinden pek de bir şey beklemeyin deriz ve çevrim içi deneyimine odaklanmanızı tavsiye ederiz. Ayrıca bu incelemenin tamamen tek oyunculu senaryoyu kapsadığını ve oyunun çevrim içi kısmına değinmediğinin de tekrardan altını çizmek istiyoruz.