Castle of Alchemists Erken Erişim İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryel Standartlar

Paylaş

Castle of Alchemists, bu yılki PAX East’e damga vurarak rüştünü zaten ispatlamıştı. Eh, bana da bu başarıya tanıklık etmek kaldı.

Öncelikle

Oyunu uzun uzadıya konuşmadan önce birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Ben Castle of Alchemists’i çıkışından önce oynadım ve oyun da zaten erken erişim olarak çıktı. Anlayacağınız, yazı boyunca değineceğim eksik ve hatalar çoktan düzeltilmiş olabilir. Hala mevcut olanlar da tam sürümle birlikte ortadan kalkacaktır.

Castle of Alchemists
Castle of Alchemists, kendisine PAX Rising Showcase‘te yer bulan ilk ve tek oyunumuz.

Yerli yapımları, çok değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar bir miktar “pozitif ayrımcılıkla” inceliyorduk. Eldeki malzemeye göre; ama az ama çok. Bugün geldiğimiz noktada buna pek ihtiyaç kalmadı. Oyunlarımız artık başlığında koca koca “TÜRK YAPIMI” yazan videolar ve hafif şişirilmiş inceleme puanları olmadan da kendini izletebilir ve oynatabilir duruma geldi. Bunun en son örneği de hiç şüphesiz Castle of Alchemists.

Teslim olmayalım Halil’im

Tower Defense, soğuk olmadığım ama pek de ilgilenmediğim bir tür. Ben de herkes gibi Kingdom Rush oynadım; sevdim de. Ama devamını getirmedim. CoA, eğer arada atladığım bir isim yoksa, adam akıllı oynadığım ikinci Tower Defense oldu.

Malum, türün temel mekanikleri oldukça basit. Her bölüm dalga dalga gelen düşman gruplarını çeşitli tuzak ve silahlarla yok etmeye çalışıyorsunuz. Castle of Alchemists de bu formülü olduğu gibi kullanıyor. Simyacılar Kalesi’nin koridorlarında, ucu bucağı olmayan düşman gruplarına karşı kanımızın son damlasına kadar savaşıyoruz.

Castle of Alchemists
Hikaye şu an sadece bu sinematikten ibaret.

Hazır Simyacılar Kalesi demişken hikayeyi aradan çıkartalım. Yüzyıllardır Felsefe Taşı’nı bulmak isteyen simyacılara ve diğer aydınlara ev sahipliği yapan kale, bu uğurda yasaklı büyülerin kullanılmasının ardından kötü niyetli yaratıkların istilasına uğruyor. Yaratıklar açılan portallardan akın akın gelmeye devam ederken, kale halkının kalan tek umudu biz, süper asker Bellator oluyor…

Castle of Alchemists
Topunuz gelin!

Oyunun hikayesi şu an için sadece bundan ibaret. Tower Defense, hikaye odaklı bir tür olmasa da oyun şu an senaryo açısından zayıf kalıyor. Başlangıç sinematiğinin haricinde senaryoya dair neredeyse hiçbir şey yok. Bu konuda öyle özel bir beklentim olmasa da hikayenin bu denli yabana atılması beni şaşırttı doğrusu.

Ne bölüm başlarında ne de bölüm sonlarında en ufak bir hikaye kırıntısının olmayışı büyük bir eksiklik. Hele hele “baş kötü” denebilecek bir figürün olmayışı oyunun başından sonuna dek hissediliyor. Oyun henüz tamamlanmadığından yaptığım eleştiri yersiz olabilir. Ama tam sürümün bu konuda kesinlikle daha derli toplu olması lazım.

Kalenin derinlikleri

Tuzak, silah ve düşman gruplarını temel alan bir formül, çeşitliliğe fazlasıyla muhtaç. Sonuçta kimse oyunun başından sonuna dek aynı şeyleri yapmak istemez. Peki, Castle of Alchemists oyuncuya şu an yeterli çeşitlilik sunuyor mu? Hem evet hem de hayır.

Castle of Alchemists
Her bölümün ardından yeni silah ve tuzakların kilidi açılıyor.

Oyun şu an içerisinde 15 bölüm – tasarımlarına ayrıca değineceğim – barındırıyor. Her bölümün sonunda yeni savunma ögelerinin kilidi açılıyor ve eski bölümleri daha da güçlenmiş bir şekilde oynayabiliyorsunuz. Bu konuda hiçbir sıkıntı yok. Tuzak ve silah sayısı tam sürüm için bile yeterli. Aynı durum düşman çeşitliliği için de geçerli ama tek bir farkla: Tüm bu düşmanlar sadece iki farklı sınıfa mensup. Yani buz sınıfından iki birim, birbirlerinden ne kadar farklı olsalar da temelde aynı zaaflara sahipler.

Bu durum sonuna kadar açılabilecek strateji yelpazesini bir hayli kısıtlıyor. Castle of Alchemists, çok sayıda seçenek olsa da hep aynı tuzak ve silahların ekseninde dönüyor. Çözüm basit: Yeni düşman sınıfları. Bu da ilerleyen güncellemelerde kesinlikle sağlanacaktır diye düşünüyorum.

Castle of Alchemists
Öyle envanterinizdeki her eşyayı kullanamıyorsunuz.

Oyunun envanter sistemine de ayrı bir parantez açmak lazım. Öyle kilidini açtığınız her eşyayı kullanamıyorsunuz. Karakterinizin bir ağırlık sınırı var ve kullanacağınız eşyaları buna göre belirlemeniz gerekiyor. Bu sınırı karakterinizin yetenek ağacından artırabileceğiniz gibi, kullanmak istediğiniz eşyayı geliştirerek daha hafifletebilirsiniz de.

Castle of Alchemists
“Karışık var mı? Yükle!”

Yetenek ağacı iki dala ayrılmış durumda. Bölümleri ne kadar başarılı tamamlarsanız o kadar fazla seviye puanı kazanıyorsunuz. Kazandığınız puanlarla Bellator’un kendisini geliştirebileceğiniz gibi, kullandığınız ekipmanları da daha efektif hale getirebiliyorsunuz. Ayrıca, her bir geliştirmenin 5. seviyesi ekstra özellikler sunuyor.

Kullandığınız eşyaları geliştirmek de güçlendiğinizi fazlaca hissettiriyor. Oyunda nadirlik seviyesini temsil eden renkler var ve kullandığınız eşyanın gücünü bunlar belirliyor. Bir kılıcın kırmızısı, yeşil, yani yaygın olandan çok daha güçlü oluyor mesela. Zaman zaman bir eşyanın bambaşka bir versiyonuna da sahip olabiliyorsunuz. Tabii tüm bunlar şans işi. Bahsettiğim güçlü ve farklı eşyaların düşme ihtimalleri değişkenlik gösteriyor ve bu da aynı eşyayı defalarca kez üretmenize sebep olabiliyor.

Castle of Alchemists
Şans faktörü oyuna iyi yedirilmiş.

Gerek envanter sistemi gerek saydığım bu unsurlar oyunun derinliğini fazlasıyla artırıyor. Güçlendiğinizi hissettirmenin yanında kendinize bir oynayış tarzı belirlemenize de yardımcı oluyorlar. Envanterimdeki bütün eşyalar birden fazla kez gizemli bir şekilde silindi. Bunu da bir hata olarak not düşmüş olayım.

Bi’ bitmediniz

Castle of Alchemists, ana türü Tower Defense olsa da oynanış olarak aksiyon oyunlarına göz kırpıyor. Bölümlerde, kurduğumuz tuzak ve silahların haricinde, Bellator’la aktif olarak savaşıyoruz. Öyle ki, gösterdiğimiz performans çoğu zaman kurduğumuz tuzaklardan daha etkili oluyor. Hatta envanterimizdeki eşyaları doğru şekilde kullanmak savunmanın kilit noktası bile diyebilirim.

Castle of Alchemists
15 kişiye saldırdım. Vurdum vurdum saymadım…

Gelen düşman gruplarıyla yerine göre göğüs göğüse yerine göre etrafa mermiler yağdırarak çarpışabiliyorsunuz. Aksiyon dozajının tavana vurduğu bu anlar, bence oyunun en eğlenceli kısımlarını oluşturuyor. Nitekim kantarın topuzunun çoğu kez kaçtığını söyleyebilirim. Dalgalar o kadar uzun sürüyor ki… Bir süre sonra savaşmaktan ciddi manada sıkılıyorsunuz.

Yapay zeka da şu an için pek parlak değil. Düşman grupları sadece açık yerlerden geçmeye programlı. Yani geçilebilecek bir boşluk bıraktığınız sürece yolu istediğiniz gibi daraltabiliyorsunuz. Bu da savunmayı oldukça kolaylaştırıyor. Üzerinde çalışılması gereken bir diğer konu ise menzilli birimler. Duvar arkasından hasar verebiliyor olmaları çok can sıkıcı.

Castle of Alchemists
Simyacılar Kalesi geçilmez!

Castle of Alchemists’in bu versiyonu içerisinde 15 bölüm barındırıyor. Bölüm sayısı şu an için gayet yeterli. Dalgaların çok uzun sürmesinden olsa gerek, sona ulaştığınızda gerçekten doyduğunuzu hissediyorsunuz. Yeterli olmayan bir şey varsa, o da haritaların yeterince interaktif olmayışı. Mevcut bölümlerin üzerinde ne ölçüde oynanabilir bilmiyorum ama yeni bölümlerin oyuncuya daha çok şey sunması şart.

Şu an çevreyle girebildiğiniz tek etkileşim savunma kulesi dikmek. Bunu da her bölümde yapamıyorsunuz bile. Diğer Tower Defense oyunları bu konuda ne alemde bilmiyorum. Belki de direkt türün kronik bir sorunundan bahsediyorumdur. Yine de beyin fırtınası şart. Güzel fikirler bulunabilir.

Görsellik

Castle of Alchemists’in en kuvvetli yönlerinden biri hiç şüphesiz görselliği. Buz tasarımı dışında hemen her şeyi çok beğendim. Animasyonlar da yeterli seviyede. Hiçbiri göze çiğ gelmiyor.

Castle of Alchemists
Oyun gerçekten iyi gözüküyor.

Ses tasarımına da ayrı bir parantez açmak lazım. Efektler gayet başarılıydı. Hele hele o müzik… Sanırım şu an tek bir parça – ya da birbirlerine çok benziyorlar – var. O da oyun boyunca hiç sıkmıyor. Tabii daha fazla metal’e hayır demem ^^.

Kapanış

Castle of Alchemists, yazı boyunca değindiğim sıkıntılarına rağmen, şu an bile hemen her konuda ortalamanın üstünde. Bunu oyunu 15 saat oynamış biri olarak söylüyorum. Kendisini bir şekilde oynatmayı başarıyor; ekran başında saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Tam sürüme geçmesini iple çekiyorum!

Ahmet Kaan Mandalı
Ahmet Kaan Mandalı
Koyu Fenerli müşkülpesent yazar kişisi.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi: