Flash oyunlardan aşina olduğumuz yemek türü, bilgisayarlarımızdan telefonlarımıza gelerek her an ulaşılabilir bir hâl aldı. Bugün sizlerle birlikte yemek simülasyonu türünün mobilde önde gelen örneklerinden birisi olan Cooking Fever’ın rekabetçi türünden olanını inceleyeceğiz. Gelin, yemeklerimiz yanmadan hemencecik başlayalım.
Yemek simülasyonunu sevenlere yeni bir tarz
Çoğumuzun küçükken flash oyun sitelerinden oldukça aşina olduğunu düşündüğüm bir oyun tarzı var: Kimisi kafe, kimisi restoran, kimisi otel; bölümleri başarılı bir şekilde geçmeye ve her bölüm ardından alabileceğimiz yeni ürünlerle mekânımızı geliştirmeye çalışıyoruz. İşte Cooking Fever bize tam olarak o türün özlemini giderme şansını vadediyor. Fakat Cooking Fever Duels oyununda önemli bir değişiklik söz konusu; Bu türün rekabetçilikle birleşmesini sağlıyor. Nasıl etkileri var gelin birlikte bakalım.
Oyun, sudan çıkmış balık etkisini yaşamamanız için öncelikle yapay zekâyla birlikte ilk dükkânını ve ürünlerini tanıtmakla başlıyor. Cooking Fever Duels’tan önce Cooking Fever oyununa biraz bile göz attıysanız şayet başlangıç size oldukça aşina gelecektir. Fakat ilk yabancılık yaşayacağınız şey de bir o kadar çabuk gözümüze çarpıveriyor: Para birimi sistemi.
Cooking Fever’da elmas ve sikke ile sınırlı olan para birimi, burada üç farklı jetonla birlikte genişletilmiş. Dükkân başına yapmanız gereken geliştirme içeriklerini sadece istenen şeyleri toplayarak açabiliyorsunuz ve tahmin edebileceğiniz üzere jetonlar çok da çabuk toplanabilen türden değiller. Oyun kazansanız da kaybetseniz de belli bir miktarda sikke elinize geçiyor fakat jeton toplama gibi şeyler ancak açacağınız kutularla birlikte oluyor.
Cooking Fever Duels: Food Wars içerisinde az laf, çok maç
Oyunda “günlük şu kadar maç oynama” ve “şu kadar kazanma” gibi hedefler, ana ekranın sol köşesinde yer alıyor. Daha fazlasıysa başarımlar kısmında bulunmakta. Bunları tamamlamak önemli çünkü size gelişmeniz için gereken jetonlar aslen kutulardan çıkıyor. Her jetonun kendi rengine göre sağladığı alım özelliği farklı olduğu gibi, her alımla birlikte gereksinimi de artıyor. Ne kadar oynarsan o kadar kazanırsın durumu var diyebiliriz. Hatta oyunun yapısı direkt bunun üzerine kurulu.
Şunu unutmamak gerek; Oyunu dokunmatik ekrandan oynamamız ve ekranınızın boyutuna rağmen bir bilgisayar ekranı kadar büyük olmamasının aleyhimize işlediği anlar, özellikle zamanla yarışırken çok daha fazla öne çıkıyor. Sürüklediğinizi düşündüğünüz eşyayla etkileşime girilmemiş olabiliyor, keza bu zaman kaybı rakibinize kazanç olarak da dönüyor. Bu konuda oyunun birazcık dengeden yoksun olduğunu düşünüyorum. Daha detaylıca demek istediğime bir bakalım isterseniz;
Dengesiz karşılaşma seviyesi keyif baltalayıcı olabiliyor
Cooking Fever’a nazaran Cooking Fever Duels’ta çok daha az, belli başlı temalı restoranlarımız bulunmakta. İleride genişletirler mi? Bilmiyorum ama muhtemelen içerik artışı gösterilir. Fakat tabii ki de bunlara erişim pat diye olmuyor. Seviye atladıkça -diğer bir deyişle- kendinizi kanıtladıkça farklı yerlere erişim sağlayabiliyorsunuz. Bu da aslında sizi, kazandığınızın para birimlerini henüz açık olan mekânlarda kullanmaya teşvik eden bir yaklaşım. Bunun harici birçok önemli etken de sizi buna itiyor aslında ve en çok değinmem gerektiğini düşündüğüm yer de burası: Karşılaşmaların pek adil olduğunu düşünmüyorum.
Benim geliştirmelerim kadarıyla henüz hiçbir içeriğim hazır değilken karşımdaki kişi çoktan her şeyi dizmiş, gelen müşterileri göndermiş ve yenisini bekler olabiliyor. Bence bu oyun zevkini oldukça zedeleyen bir şey. İnsan biraz daha burun buruna gidebileceği bir rakip istiyor karşısında. Aksi durum bana kalırsa yarışmadan ziyade tek taraflı bir şova dönüşüyor. Belli bir sistemle bu sınırlamanın yapılabileceğini düşünüyor ve açıkçası umuyorum. Değişikliğe gidilirse çok daha fazla oyuncu çekebilirler gibi geliyor.
Öde-kazan mantığı mı, yoksa fazla oyna-fazla kazan mı?
Bir diğer önemli şey ise, aslında bu oyunun biraz daha öde-kazan yapıda olması diyebilirim. Elbette ki düşe kalka; senin gibi para ödemeden ve henüz başlamış kişilere denk gelme dilekleri içerisinde, kısmi de olsa bir şeyler başarırken kendini görebilirsin. Keza oynadıkça edindiğin puanlarla açılan ödüller keyif vericiliği korumaya yetebilir. Fakat üstte de bahsettiğim gibi; aynı restoranı seçtiğiniz takdirde karşılaştığınız dengesiz oyuncu gücünü bir kenara koyarsak, aynı seviye ve galibiyet miktarına bakarak yapılabilecek bir eşleşme bile aslında pek adil olmuyor. Şayet oyunun size önerdiği paketlerden alarak birçok geliştirmeyi çoktan yaptıysanız, güç dengesi, seviye ve galibiyet miktarında bile uçurumu bulabiliyor. Oynayacaksanız bunları muhakkak göz önünde bulundurarak oynayın.
Kazansanız da kaybetseniz de aynı şeyi yapmaktan canınızın sıkıldığı olacaktır. İşte tam burada farklı mekân alternatifleri devreye giriyor. Elbette ki temel mekanik, yarış kısmı aynı olsa da içerik ve içeriğin yapımı açısından her dükkânda farklı bir deneyim sizi bekliyor. Sushi restoranından pastaneye, pastaneden spor barına… Nice dükkân ve rakip, belirsiz bir gidişatla yarışmanıza dâhil olmak sizi bekliyor.
Seviye atlamanın ne çok zor ne de çok kolay olmadığını söyleyebilirim. Geliştirme konusunda pek seviyenize güvenerek hareket etmeniz taraftarı değilim, bu konuda başarımlar daha çok iş görecektir. Zaten yarışların süresi oldukça kısa olduğu için oyundan keyif aldığınız müddetçe seviye atlamanın veyahut atlayamamanın pek rahatsız edeceğini zannetmiyorum.
Telaşa girebilecek oyuncular için mobil oyun olması imtihan gibi gelebilir
Biraz panik bir insansanız, parmaklarınız daha tombik yapılıysa ve gözleriniz küçük şeyleri algılamakta zorluk çekiyorsa o zaman oyunu oynarken sinir olabilirsiniz. Kimi insanın telefonda yazı yazarken bile ne kadar can çekişerek öfkelendiğini bildiğim için bunu demezsem büyük hata ederim gibi geldi. Elbette ki bir deneyin siz yine de, belki o kadar zorlanmazsınız. Şahsen benim ekranımın pek küçük olduğunu düşünmesem bile bilgisayar ekranından başka bir ekranda böyle bir şey oynamanın verdiği acemilik ve tatlı heyecan etkisi bende zaman zaman oyun esnasında telaşa sebebiyet verdi. Elim ayağıma dolaşabiliyordu, bu sebepten kaçırdığım siparişler oldu.
“Siparişler nasıl işliyor?” diye sorabilirsiniz. Zamanla yarışırken bile zamanla yarışmanızı sağlayacak; çok gerçekçi olmamakla birlikte belli bir gerçekçiliğe de sahip özellikleriyle odaklanmanızı pür dikkat isteyen makineler var. Gözünüzden birazcık bile kaçırdığınız takdirde yanmış etler ve mahvolmuş bir siparişle karşı karşıya gelmeniz kaçınılmaz olacaktır. Kimi zaman yapmaya koyulduğunuz yiyecekle içeceği, stratejik bir düşünceyle harekete geçerek gerçekleştirmeniz gerekebiliyor. Bir müşteri ardına diğer müşteri aynı şeyi isteyebiliyor. Elinizdeki imkânın hepsi bittiği takdirde rakibinizin müşteriye yapacağı hamleyi kuzu kuzu bekler oluyorsunuz. O nedenle, yandan oluşturmaya devam etmek çok önemli. Sürekli gözleriniz, parmaklarınız ve beyninizin hareket hâlinde kalmasını sağlayan bir oyun bu aynı zamanda. Eğer sağlıklı düzeyde oynarsanız belki refleks açısından gelişmenizi bile sağlayabilir.
Kişiselleştirme, arkadaş ekleme ve nicesi
Gelişme demişken; Oyun, size karakterinizin görünümünü kişiselleştirme imkânı veriyor. Dükkânların tasarımlarına uygun farklı karakterlerle istediğiniz gibi bir özelleştirmeye gidebilirsiniz. Bunun harici kullanıcı adınız, bulunduğunuz ülke ve tabii ki de derecelendirme sistemi sizi diğer oyunculardan ayıracaktır. Her çevrimiçi rekabetçi oyunda olduğu gibi, bu oyunda da sezon adı altında derecelendirme, yarış yapılmakta. Dilerseniz evrensel, dilerseniz de yerel olarak sıralamada yer edinebilir ve ödülleri kapabilirsiniz. Oynayan arkadaşlarınız varsa ya da rakibi oldukça takdir ettiyseniz o kişiyi arkadaş listenize de ekleyebilirsiniz.
Arkadaş eklemenin şöyle bir avantajı var; Oyunda, enerji sistemi diye bir şey bulunmakta. Arkadaşlarınız size gönderebiliyor ya da siz onlara gönderdiğinizde size düşen paydan kendiniz alıyorsunuz. Bu yeterince dolduğunda ise, size maç içerisinde katkı sağlayacak geçici yükseltmeler veriyor.
Oyun henüz çok yeni. Zamanla çok daha farklı içerikler getirip çeşitliliği arttırabilecek bir potansiyele de sahip. Şu anda size çok cazip gelmese bile kenarda, görebileceğiniz bir yerde tutmakta fayda var. En basitinden etkinlik adı altında şu anda minik turnuvalar düzenlenmekte fakat bunun içeriğinin arttırılabilmesi an meselesi. Oyunun potansiyelini güzel kullandıkları takdirde yukarıda saydığım eksi kıvamındaki özellikleri gidereceklerini ve daha birçok oyuncuyu merak içerisine çekeceklerini düşünüyorum.
Son Söz
Zamanla yarışılan dükkân işletme tarzı oyunları seviyorsanız, “Telefonda oynamak bana çok bir telaş katmaz” diyorsanız; rekabet içerisinde olmak da size pek bir cazip geliyorsa, bu oyuna bir şans verin derim. Şayet rekabet kısmını pek sevmiyorsanız daha bireysele dönük bir deneyim olarak aynı firmanın Cooking Fever oyununa bakmanızı tavsiye ederim.