Atarita sizin için inceledi! Editörlerimiz her oyun incelemesine saatlerce emek harcıyor ve bilmeniz gereken tüm detayları objektif şekilde ele alıyor. Nasıl yaptığımızı merak ediyorsanız inceleme politikamıza göz atabilirsiniz. |
Farming Simulator 25 inceleme kopyası, GIANTS Software tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
“Pek kazançlı değil ama en azından dürüst bir iş” diyerek yıllar önce başladığım Farming Simulator serüvenim, son hızla devam ediyor. Farming Simulator 15’i biraz oynayıp, sonra serinin her oyununu takip ettiğim bir düzleme girmiştim. Yüzlerce saat FS22’den sonra ise nihayet beklediğim an gelmişti. Farming Simulator 25 çıkmıştı. Derin çiftçilik bilgilerim ve her iş makinesini kullanmayı öğrenişim ile bu oyunu oynamak ve incelemek için temellerim hazırdı. Ben de botlarımı, güneş gözlüğümü ve kovboy şapkamı giyerek doğrudan çiftçiliğe atıldım.
Tatlısı da var, tuzlusu da: Farming Simulator 25 incelemesi
Farming Simulator 25, FS22’den sonra serinin ilk girişi. Aynı zamanda alanında rakipsiz bir simülasyon. Bu nedenle onu, selefi ile kıyaslayarak ileriye dönük nasıl adımların atıldığını eleştireceğim. Her şeyden önce bu oyunun selefine göre oldukça fazla yenilik barındırdığını ancak bunları sorunsuz şekilde sunmakta güçlük çektiğini söylemeliyim. Örneğin, yeni zemin deformasyonu sistemi hayatımıza renk katıyor ancak deforme olan zeminlerde meydana gelen doku hataları o rengi söküp atıyor. Bu ve bunun gibi birçok “iki ileri, bir geri” adım söz konusu.
Farming Simulator 19’a kıyasla 22, içerik bakımından çok daha doyurucu ve zengin bir oyundu. Dönüp Farming Simulator 25’e baktığımda ise buna benzer bir ilerleyiş görüyorum. Yani bilmediğimiz pek bir şey yok, fakat bildiklerimizin sayısı ve çeşidi artmış durumda. Hayvan türleri konusunda büyük bir adım olmasa da türler içerisindeki alt türlerin sayısı zenginleştirilmiş. Aynı şekilde makineler ve ekinler konusunda da yenilikler görmek mümkün.
Zemin deformasyonu oyuna inandırıcılık katıyor ama hayatımıza büyük bir etkisi yok
Öncelikle Farming Simulator 25’in en büyük yeniliği, içerisindeki zemin deformasyonu özelliği olmuş. Traktörünüzün tepelediği toprakların biçim değiştirmesi ve artık çift arka tekerlekli traktörler ile tarlanızın içine dilediğiniz gibi dalamayacak oluşunuz bunun bir eseri. Bu zemin deformasyonu özelliği oyunun inandırıcılığını artırıp dünyası üzerine hikâyeler bırakmanızı sağlasa da hayatınızda çok büyük bir değişiklik yaşatmıyor. Yani bu özelliğin beni zor duruma soktuğu çok az durum gördüm. Bunun daha çok kozmetik bir sistem olduğunu hissettim.
Öte yandan bu zemin deformasyonu sistemi, haritanın belirli noktalarına aşinalığınızı da artırıyor. Örneğin yeni aldığınız ekipmanları mağazadan çiftliğinize taşırken, daha önce geçmiş olduğunuz bir yolda eski izlerinizi görebiliyorsunuz. Aynı şekilde çok sık kullandığınız bir yolun artık güzergahınız haline geldiğini de siz bakmadan size anlatıyor. Bunlar bu tür simülasyonlar için inandırıcılık ve “ne çok iş yapmışım” duygularını körüklediği için, oynanışa da etkisi olumlu oluyor.
Merhaba Asya, merhaba yeni ekinler
Oyunun lansman sürümünde bulunan 3 haritadan birisi Asya’da geçiyor. Atmosfer olarak ise Asya’nın iklimini, bitki örtüsünü ve şehir yapısını çok güzel yansıtmışlar. Şehre bir mal satmaya geldiğinizde veya sadece dolaşmak için uğradığınızda “orada olmadığınız anlarda bir Skyline’ın bu sokaklarda drift attığına” ikna olabiliyorsunuz. Dar sokaklar, neon aydınlatmalı binalar ve keskin virajlar…
Tabii Asya denildiğinde işin içine pirinç de giriyor. Artık pirinç ekip biçebilir ve bununla yeni üretimler de yapabilirsiniz. “Asya çiftçiliği” ile birlikte oyuna eklenen yeni ekipmanlar da serinin emektarları için deneyime renk katacak türden olmuş.
Grafikler şahane ancak performans ve istikrar konusunda aynı şeyi söylemek güç
Farming Simulator 25, Giants Entine 10’un geliştirilmesiyle gerçekten harika bir grafik kalitesine sahip. Etraftaki yeşillikler, atmosfer, sis ve bulutlar gerçekten harika görünüyor. Ancak bu görüntü, maliyetiyle de birlikte geliyor. Oyunu oynadığım sistem, Farming Simulator 25 sistem gereksinimlerine göre yüksek ayarlarda 60 FPS değerini görebilmeliydi. Ancak bu mümkün olmadı. Performanstaki tutarsızlık ve değişen hava durumlarına kare hızımın da ayak uydurmasıyla her PC oyuncusunun yapacağı gibi ayarları kendime göre ayarladım.
Ayrıca, Farming Simulator 25’te çok fazla görsel hata bulunuyor. Bu yeni zemin deformasyonu sisteminin de etkisiyle bir süre sonra gerçekten çok can sıkıcı olmaya başlıyor. Zemin dokularının seyirmesi, bir anlığına düşük çözünürlüklü dokularla değişmesi gibi birçok farklı görsel hata bulunuyor. Reflekse dayalı bir oyun olmadığından 60 FPS’nin altındaki değerleri kabul edebilirdim ancak görsel hataların tadımı kaçırdığını söylemeliyim.
Bir paragraf da bu yıl kullanılan arayüz tasarımına açılmalı
Farming Simulator 25’te tarla ekip biçtiğim, ağaç kestiğim, hayvan yetiştirdiğim kadar arayüzle de vakit geçiririm. Buradan hangi ürünün hangi aylar arasında en yüksek kâr ile satıldığı, hangi araçlara ihtiyacımın olduğu gibi tüm detayları öğrenirim. Farming Simulator 19’dan sonra 22’nin arayüzüne alışmak benim için biraz vakit almıştı. Son oyunda ise Giants Software’in bunu en iyi versiyonuna ulaştırdığına ikna oldum. Bu yıl son derece takip etmesi kolay, karmaşık yapısına rağmen basit görünen, renk paletiyle de kullanması çok keyifli bir arayüz olmuş. Yeni oyuna dair en sevdiğim şeylerden birisi de bu oldu. Görünen o ki şirket, deneyerek en iyisini bulmayı başardı.
Sonuç
Velhasıl kelam Farming Simulator 25 rakipsiz bir simülasyon oyunu. Serinin size bahsettiğim yenilikleri dışında kalan her şeyi bildiklerinizden oluşuyor. Henüz piyasada bu çıtanın üzerine geçebilmiş bir simülasyon yok. İş makineleri, tarım aletleri ve araç kullanımıyla zaten çıta belirleyen Farming Simulator serisi, yeni oyunuyla da içeriğini ve görselliğini iyice zenginleştirmiş. Mevcutta bulunan görsel hatalar nedeniyle biraz puan kırmış olsam da ben Farming Simulator 25’i çok beğendim. Seriyi yıllardır beğenerek tüketiyorum. Benim oyundan yana sizlere aktaracaklarım bu kadardı. Bir başka incelemede daha görüşmek dileğiyle, sevgi ve oyun ile kalın.