MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection: Arcade Classics İnceleme

MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection: Arcade Classics’in inceleme kopyası, CAPCOM tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Beni adeta çocukluğuma götüren bir oyun ile karşınızdayız bugün. Aslında buna bir “oyun” demek yanlış olabilir. Çünkü içerisinde barındırdığı cevher niteliğindeki yapımlarla birlikte aslında bir “paket”. Onlar bir klasik, onlar bir hatıra ve onlar dövüş oyunlarının en güzel örneklerinden. İşte karşınızda MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection: Arcade Classics incelemesi!

MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection içerisinde hangi oyunlar var?

Tam adıyla telaffuz edeceksek MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection: Arcade Classics demek lazım. İçerisinde tam 7 adet altın değerinde oyun barındıran bu paket, beni gerçekten çocukluğuma götürdü. Neticede günümüz çerçevesinde bu arcade klasikleri oynamak neredeyse imkansız. Çeşitli emülatörler ile oynamak mümkün ancak dijital bir satışı olmadığı için sorunsuz deneyimlemek çok zor. MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection gerçek anlamda işini iyi yapan ve maziye bir selam çakan edasıyla karşımıza çıktı diyebiliriz.

Geçmişte ayıla bayıla oynadığım 1993 yapımı The Punisher oyunu başta olmak üzere X-Men Children of the Atom, Marvel Super Heroes, X-Men vs Street Fighter, Marvel Super Heroes vs Street Fighter, Marvel vs Capcom Clash of Super Heroes ve Marvel vs Capcom 2 New Age of Heroes oyunlarını içerisinde barındıran bu paket, Marvel ve Capcom hayranları başta olmak üzere klasikleri özleyen veya en azından dövüş oyunlarının altın çağına bir bakış atmak isteyenler için gelmiş diyebiliriz. Daha önce de dediğim gibi, bu yapımları herhangi bir yerden dijital olarak satın almak imkansız olduğu için MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection altın değerinde bir yapı sunuyor bizlere.

Hadi bu oyunlara tek tek bakalım

Önceliği The Punisher’a vermek istiyorum izninizle. 1993 yılında çıkan ve beat ’em up türünde olan bu oyun, paketin tek farklı oyunu. Çünkü MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection içerisinde yer alan diğer 6 oyun, tamamen bir dövüş oyunu. The Punisher ise bunlardan ayrılarak side-scroll bir deneyim sunuyor ve o dönemin en popüler işlerinden birisi olan Final Fight’a benzerliği ile dikkatleri üzerine çekiyor. Oyun içerisinde Frank Castle (Punisher) veya Nick Fury olarak oynayabiliyoruz. Ana amacımız ise Kingpin’i durdurmak. Dönemine göre biraz daha vahşi olan bu yapımın bende yeri çok ayrıdır çünkü karakteri fazlasıyla severim. Bu yüzden paketin başına oturduğum gibi oynadığım ilk oyun kendisi oldu.

• Gelelim X-Men Children of the Atom’a. Diğer dövüş oyunlarına görece daha az karaktere sahip olan bu oyun aynı zamanda biraz daha yavaş bir tempoya sahip. Diğer oyunlarda kombo dönemeçleri ve tuş basma oranı daha fazlayken bu oyunda biraz daha sakin ve rakibe yönelik hamleler yapmak gerekiyor. 1994 yılında çıkan bu oyunun aslında en önemli özelliği ise X-Men animasyon serisine dayanması. 1990’larda yayına giren ve özellikle Marvel hayranlarının ilk göz bebeklerinden birisi olan X-men Animated Series, bu oyuna ilham kaynağı olmuştur.

• Marvel Super Heroes ise 1995 yılında çıktığında dönemine göre büyük işler başarmıştı. Hem bilinmeyen Marvel karakterlerini bünyesine eklemesiyle hem de kolay kontrolleriyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Günümüzde de sade ve anlaşılabilir bir oyun şemasına sahip diyebiliriz. Belki paketin en dikkat çekici oyunu değil ama kendine has güzellikleri olduğu da bir gerçek.

• X-Men vs Street Fighter ise çok daha büyük işler başarabilmiş bir oyun. Neticesinde hem X-Men hem de Street Fighter karakterleri ile oynayabiliyor ve onları çarpıştırabiliyorduk. İlk başta sadece jetonla kullanılan arcade makineleri için çıkmıştı ama daha sonra PlayStation tarafına da gelmişti. Paket içerisinde ise orijinal arcade versiyonu kullanılmış, ki bu versiyon diğer tüm versiyonlara göre çok daha stabil bir oyun deneyimi sunuyor bana göre.

• Marvel Super Heroes vs Street Fighter aslında bir serinin başlangıcı olarak sayılabilir. Elbette ilk defa çarpışan takımlar görmüyoruz ancak oynanış anlamında en dolgun dinamikleri yakalayan oyun buydu. 1997 yılında çıktığında arcade salonlarında bir viral olmuştu. Çoğu Marvel karakterini ve Street Fighter karakterini seçerek oynayabiliyorduk. Hatta Tag-Team dinamiklerini kullanarak bir Marvel karakteriyle başka bir Street Fighter karakterini takım bile yapabiliyorduk.

• 1998 yılında çıkan Marvel vs. Capcom: Clash of Super Heroes ise seriye en büyük atılımı yapan oyunlardan birisi oldu. Çünkü bu sefer Marvel karakterlerinin karşısında sadece Street Fighter karakterleri yoktu. Bu sefer neredeyse tüm Capcom karakterleri vardı ve bunlarla oynamak gerçekten acayip keyifliydi. Tabii “keyifliydi” derken artık keyifli değil anlamında kullanmıyorum bunu. Günümüzde oynayabilmek de gerçekten çok güzel ve özel hissettiriyor.

• Ve gelelim son oyunumuza; Marvel vs. Capcom 2: New Age of Heroes. İçerisinde toplamda 56 farklı karakter barındıran bu oyun, aynı zamanda bir önceki oyundan daha gelişmiş mekaniklerle karşımıza çıkıyor. Takımlar oluşturmak ve bu takımları zafere taşımak acayip eğlenceli. Aynı zamanda kombo sayısı açısından en çeşitli oyun bu diyebiliriz. Sayısız farklı kombo çeşidi ve her karakterin kendine özgü yetenekleriyle döneminin zirve oyunlarından bir tanesiydi.

Peki bu oyunları günümüzde oynamak zor mu?

İşte akıllara gelen ilk sorulardan bir tanesi bu. Günümüzde gelişen ve değişen teknolojiyle birlikte oyunlar çok fazla evrimleşti ve artık daha gerçekçi görünümlere sahipler. En azından günümüzdeki oyunların çoğu artık bu şekilde. Ancak bu paket içerisinde yer alan herhangi bir oyun, günümüzde oynaması çok kolay bir halde karşımıza çıkıyor. Optimize edilmiş ve çeşitli içeriklerle beslenmiş her oyunu deneyimlemek adeta bir çocuk oyuncağı oluyor.

Bu oyunların her biri, 90’ların getirdiği yapısıyla karşımıza çıkıyor ve herhangi bir değişiklik yapılmamış. Ayrıca konsol sürümleri yerine Atari üzerinde oynanan arcade sürümleri kullanılmış. Bu da demek oluyor ki, oyunları 90’lı yıllarda nasıl deneyimlediyseniz şimdi de aynı şekilde deneyimleyebileceksiniz. Açıkçası ben başına oturmadan önce “acaba nasıl yapmışlar” diye düşünüp durmuştum ancak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection, işini çok iyi yapan ve yeni nesil oyunculuğa geçmişi hatırlatan çok güzel bir örnek aslında.

Oynamaya devam!

Şayet MARVEL vs. CAPCOM Fighting Collection’ı satın aldıysanız veya herhangi bir şekilde sahipseniz mutlaka oynamayı bırakmayın. Her oyunu tek tek saatlerce deneyimleseniz bile devamında çok oyunculu tarafa geçip diğer insanlarla karşılaşın. Çünkü bu klasik yapımlar artık günümüzde bulunması zor eğlence unsurlarını çok rahat bir şekilde sunabiliyor bizlere. Adeta nostaljik bir gezintiye çıkacak ve uzun zamandır eğlenmediğiniz kadar eğleneceksiniz. Yani ben böyle düşünüyorum!