Predecessor İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryel Standartlar

Paylaş

Predecessor inceleme kopyası, Omeda Studios tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Selamlar! Bugün sizlerle Necromancer’ın diriltmekten bıkmadığı ve tamı tamına üçüncü kez karşımıza gelen bir MOBA oyununu incelemek için buradayım. Paragon veyahut Paragon The Overprime’ı duyduysanız ve tam olarak bu oyunlara ne olduğunu merak ediyorsanız gelin, sizinle detaylıca Predecessor İnceleme yazımızda hepsini gözlemleyelim. Hem merakınızı giderelim hem de soru işaretlerinizi bir güzel silelim. Hazırsanız, ne duruyoruz? Hemen başlayalım.


MOBA nedir?

Dilimize “Çevrimiçi Çok Oyunculu Savaş Arenası” olarak çevirebileceğimiz MOBA, tür olarak ilk defa 2003 yılında Dota oyunuyla oyun dünyasına kazandırılsa da, asıl çıkış şekli Warcraft III’teki mod olmuştur. Geçmişten günümüze Dota’nın ardından özellikle de League of Legends ile tüm dünyada 7’den 70’e kendini duyurabilen bir tür hâline gelen MOBA, oyunlarla arası olan-olmayan birçok insanın uğrak noktası hâline geldi. Mobil telefonların da oyun dünyasında önemli bir yer kazanmasıyla birlikte Mobile Legends: Bang Bang ve League of Legends’ın Wild Rift versiyonuyla yeniden çok daha fazla oyuncuya erişmeyi başaran tür, hâlâ en popüler oyun türlerinden birisi olarak yerini koruyor.

Predecessor İnceleme
Predecessor İnceleme

Şöyle bir genel olarak baktığınızda MOBA türündeki oyunların genel yapısı aynıdır. İki takım ve belli sayıda oyuncu vardır. Koridorlar, savunma kuleleri ve ele geçirilmesi/yıkılması gereken bir ana üs… Olmazsa olmaz izometrik kameramızı da unutmayalım. Peki bu bir kural mı? Aslında hayır. MOBA türünü MOBA yapan şey yalnızca başta saydığım unsurlar aslında. İşte tam olarak bu sebepten son ismiyle ve yapısıyla Predecessor -karışıklık olmaması için inceleme boyunca sadece böyle adlandıracağım- buna önem göstererek bir değişikliğe gitmiş: Karşınızda TPS, yani “Üçüncü Şahıs Nişancı” olan bir MOBA oyunu!

Paragon, Paragon The Overprime ve Predecessor… Hepsi aynı oyun mu?

Kafanızın karışması çok doğal, farkındayım. Benim de karışmıştı. Hele ki benim gibi Predecessor’la giriş yapacaksanız bu karmaşayı yaşamanız çok normal. Fakat merak etmeyin, size hemen toparlamasını yapacağım. Hazır mısınız? Başlayalım!

Epic Games’in 2018 yılında Paragon olarak piyasaya sürdüğü MOBA oyunu, şirketin istediği dönütü sağlayamadı. Hâl böyle olunca 2022 yılının Nisan ayında oyun dünyasına veda etti ve beraberinde tamamen Fortnite’a odaklanan Epic Games, çıkışından itibaren Unreal Engine 4 geliştiricilerine tamamen ücretsiz olarak yayınlanmaya başlayan Paragon’un tüm yapılarını geliştiricilere sunarak oyunun varlığını kısmen sürdürmeye devam etti. Anlayacağınız, oyun başarılı olamasa da geliştiricilere yasal sınırlamalar içerisinde hoş bir dönüt yaptı diyebiliriz. Fakat burada bitti mi? Bitmedi. 2022 yılının Kasım ayında Netmarble isimli bir Güney Kore firması tarafından yeniden hayata döndürülüyor ve Paragon bu sefer aramıza Paragon: The Overprime ismiyle katılıyor. Ne yazık ki kendisinin de kaderi Paragon’dan farklı olmuyor ve sonuç olarak o da bu sene Nisan ayında oyun dünyasına veda ediyor. Gelelim son kuleye ve Necromancer’ın son eserine: Predecessor!

Predecessor İnceleme
Predecessor İnceleme

Paragon’u ve Paragon The Overprime’ı oynamadığım için birinci elden karşılaştırma yapamasam bile araştırmalarım sonucunda genel bir bilgi verebileceğimi düşünüyorum. Bu oyunumuz da başka bir geliştirici olan Omeda Studios ile yapılıyor. İsmi farklı olsa bile oyuna genel bir göz gezdirdiğiniz takdirde Paragon’un neredeyse tamamen kopyala yapıştırı gibi durduğunu fark edeceksiniz. Fakat denilene göre kendilerince geliştirmeler ve farklılıklar yapmışlar. Hatta Paragon The Overprime’dan daha çok rağbet gördüğü de söyleniyor. Ne olursa olsun nihayetinde şu an ayakta kalan tek Paragon oyunu olduğu gerçeğini de unutmamak gerek. Fakat bu ne kadar sürecek, işte onu birlikte göreceğiz. İki oyunun aksine Unreal Engine 5 ile geliştirildiğini söyleyerek meraklılarına ek bilgileri yeterince verdiğimi düşünüyor ve fasulyenin faydalarına geliyorum: Yani incelememize artık düzgünce başlayabiliriz efenim.

Nedir bu Predecessor, neyin nesidir?

2022’nin Aralık ayında Erken Erişim olarak bize sunulan ve 2024’te tamamlanmış bir oyun olarak nihayet çıkan Predecessor’ı tahmin edeceğiniz üzere Paragon ya da Paragon The Overprime’la karşılaştırmadan incelemeyi tercih edeceğim. Nihayetinde bu devam oyunu niteliği taşıyan bir şey değil. Epic Games’in tekrardan piyasaya sürdüğü bir yapım da değil. Gerçi Paragon: The Overprime da Predecessor da Paragon’un “varisi” gibi pazarlanıyor ama anlamış değilim o kısmı. Her şekilde; oyunun farklı bir isim ve birtakım değişikliklerle bize sunulması, bize o oyunun özgürce yaptığı tercihlerle Predecessor’ı başka bir oyun olarak düşünmemizi gerektiriyor. O nedenle “Şu amaçlanmış” gibi şeylere girmeden tamamen tecrübemi sizlere anlatacağım, siz de ona göre yorumlayın lütfen.

Bugün sizlerle MOBA meraklılarının ilgisini çekebilecek Predecessor İnceleme yazımızla karşınızdayız.
Predecessor İnceleme

Predecessor, 5 farklı kategoriye ayrılan toplamda 38 karakteri içeren; yapay zekâ ve dereceliyi ayrı mod saymazsanız yalnızca 2 oyun moduna sahip bir MOBA oyunu. Kategorilerin çok önemi olduğunu şahsen söyleyememekle birlikte benim için bu tarz kapışmalı oyunlarda ister istemez önem verdiğim bir şeye öncelikle değinmek istiyorum. Tüm karakterlerin, büyü gücü olsun olmasın, silahla saldırı yapma zorunluluğunun olması bana çok mantıksız ve oyunun atmosferini bozan bir unsur gibi geliyor. Çok şükür ki bu oyunda öyle bir şey yok. Büyü kullanan düzgünce büyüsünü yapıp vuruyor, ötekisi çekiyor yayını okunu fırlatıyor, bir diğeri kocaman kılıcını savuruyor… Uzak ve yakın menzilli olarak karakterler üzerinden dövüş seçenekleri oldukça çeşitli ve hissiyatı bence iyi fakat bunu yaparken de bana kısmen karakterden karaktere gücü çok ayarlayamamışlar gibi geldi. Bunu sadece antrenman kısmına girip minyonlarla dövüşerek bile anlayabilmeniz mümkün. Elbette, örneğin; büyücü tarzı bir karakterle tank bir karakterin eşit olması imkansız ama nihayetinde bu tarz oyunlarda haksızlık olmaması adına karakterlerin vuruş hızları ve güçlerinde ayarlama olması gerektiğini düşünüyorum. Hele ki destek karakterlerinde doğru dürüst can basma gibi bir yetenek olmayan bir oyunda…

Bugün sizlerle MOBA meraklılarının ilgisini çekebilecek Predecessor İnceleme yazımızla karşınızdayız.
Predecessor İnceleme

Evet, evet, yanlış duymadınız! Bu oyundaki destek karakterlerinde öyle can basma tarzı bir şey yok. Yani var da bir karakterde var o da pasif özelliği gibi bir şey. İnceleme için girdiğim maçlar esnasında ilk “Yanımdakinin amacı ne?” diye başladığım sorgulamalar sonucunda en sonunda kafama dank eden bir unsur oldu bu. Öyle ki nişancı karakterlerden çoğu zaman daha agresif şekilde saldırılar yapabiliyor destek karakterleri… Böyle de değişik bir oyun.

Neyse efenim; hadi en azından kalkan basan birkaç tanesi var diyelim… En azından neden destek karakteri diye geçtiğini anlamadığım birçoğundan sıyrılıyor onlar diyelim… Ve izninizle karakterlere değinmişken tasarımlarına ve oynanışlarına bakalım, değil mi? Bence bakalım.

Karakter tasarımları ve oynanış: Ne kadar çeşitliliğe sahip ve güzel mi?

Tabii ben dengesiz dedim ama karakter panosunda hangi karakterin saldırı gücü ne, dayanıklılığı ne, hareketliliği ne, yetenek gücü ne gibi şeylere bakabilmeniz mümkün. Aynı zamanda yetenekleri ne, bunlar ne işe yarıyor ve sanırım “bağlılık” diye çevirsem pek yanlış olmayacak bir bölümü mevcut. İşte burada çevrimiçi oyunların olmazsa olmazı karşımıza çıkıyor. Hazır mısınız? Bence hazırsınız. İşte karşınızda: Battlepass! Pardon, “Premium bağlılık” diye çevirebileceğim destek paketi. Evet. Ne mi işe yarıyor bu? Hemen anlatalım:

Her karakterin ayrı olmak üzere bağlılık çizelgesi var. Oyunun tamamen görselliğine etkili olan profilimizin arka planından tutun o karakterin kostümü gibi şeyleri içerisinde barındıran çizelgede Premium özelliğine sahip değilseniz yalnızca ilerledikçe üstte bulunan ürünleri alabiliyoruz. Eğer premium’unu alırsanız altta dizilenleri aldığınız gibi bağlılık çizelgesinde %30 daha hızlı ilerleme katediyorsunuz. Bunun için dilerseniz oyun içinden kazanılan dilerseniz de gerçek parayla satın aldığınız para biriminden harcayarak bunu gerçekleştirebiliyorsunuz. Ben size kabataslak olarak diyecek olursam, bu Premium özelliği için 6 dolarlık olan para birim paketinden almanız gerekeceği için günümüz kuruyla yaklaşık olarak 205 TL gibi bir şey ödemeniz gerekiyor. Anlayacağınız üzere bu oyunda lira söz konusu değil, oyun ücretsiz olmasına karşın oyun içi alışverişlerinizde dolar kullanmanız şart. Şu an Steam’in dolara dönmesi sebebiyle artık bütün oyun içi alımları sanırım dolar üzerinden olmuş, o yüzden dolar üzerinden yerel fiyatlandırma var mı diye bakayım dedim fakat karşılaştırma yapabileceğim bir kaynak bulamadım. O nedenle bu konuda ekstra bir bilgi veremiyorum. Türkçe dil desteğinin de bulunmadığını eklemek gerek.

Predecessor İnceleme
Predecessor İnceleme

Oyun içi kısmına geçmeden son olarak da karakterlerin görünüşlerinden bahsedelim, ne dersiniz? Nihayetinde hikâyeye sahip olmayan bir oyunda oynanış zevki kadar görsellik de bence önem arz eden bir unsur. O nedenle benim gibi önem veren kişiler için değinmem gerektiğini düşünüyorum.

Karakter tasarımı kısmında evirip çevirerek yumuşatabileceğimi düşünmüyorum, o nedenle pat diye söyleyivereceğim. Normalde kolay kolay bir şeyleri beğenmeyen ya da bunu dillendirecek kadar tersime gelen bir şey bulabilen bir insan değilim fakat bu oyunun karakter tasarımları gerçekten çok absürt geldi bana. Her telden var durumu da değil bu, sadece tuhaf ve alakasız duruyor. Erkek karakterlere bakıyorum, nasıl güzel tasarımlar var; Birbirinden farklı ırklar, görünümler, tasarımlar… Sonra kadınlara bakıyorum; o kadar basit, o kadar kötü ki… Tek beğenebileceğimi söylediğim kadın karakter Morigesh herhâlde ki onda bile bu oyunda anlamlandıramadığım “seksi kadın karakter” durumunun önüne geçilemiyor. İri kıyım, kat kat zırh giyen ablamızda bile göğüs dekoltesi yapma gereği hissetmişler ya. Bırakın o ablam bari düzgünce zırhını giysin ya. Şimdi bana “Tamamen zırh giyen karakter de var,” demeyin. Demek istediğim bence bariz benim. Kadınları kesinlikle “Güzel gözükmeliler” düşüncesiyle oluşturmuşlar sadece. Sözde karanlık havaya sahip olanda bile o düşünce var yani, belli. Neredeyse birbirinin aynısı tasarımlarla bence vasata yakın bir seçim olmuş. Yani şöyle karakter ekranına baktıklarında bunu nasıl fark edemediklerini gerçekten hiç anlamadım. Dediğim gibi bu karakterler Paragon’da varmış, osu busu nihayetinde beni ilgilendirmiyor. Hatta hiçbir oyuncuyu ilgilendirmiyor. Bize sunulan bu mu, değil mi, o bizi ilgilendiriyor. Tabii ki de bunu yorumlayacağız. Neyse efenim, basit karakter tasarımlarını da bir kenara bırakalım. Daha önemli olan şeye yani oyunu asıl oyun yapan kısma geçelim: Oynanış.

Predecessor İnceleme
Predecessor İnceleme

MOBA oyunlarını özetlediğimiz için tekrardan genel harita yapısını bence açıklamama gerek yok. Kabataslak herhangi bir MOBA oyununu dahi oynadıysanız tahmin edebileceğiniz şekilde üç koridor, koridor aralarında tarafsız yaratıklar ve ele geçirilebilen görüş kazandıran zımbırtıların olduğu ve iki takımın enerji kaynaklarının haritanın iki ucuna yerleştirildiği yapıda her koridorda kulelerin donatıldığı bir sisteme sahip olduğunu biliyorsunuzdur. Benim anlatacağım bu değil, benim anlatacağım üçüncü bakış açısına sahip bir oyunda farklı silah ve saldırı stillerine sahip karakterlerin oynanışta nasıl olduğu.

Yukarıda bahsettiğimiz üzere karakter tasarımlarında farklı silahlar ve vuruş şekilleri hoş gözüküyor, işler gibi de geliyor fakat oyundaki güç ve hız eşitsizliğinin belli bir noktada patladığını düşünüyorum. Destek karakterlerinin niçin destek dendiğini bile anlamadığım yapıdaki bir oyunda yavaş vuran nişancı bir karakterin tank karşısında gerçekten doğru dürüst hiçbir şansı olmuyor mesela. Nihayetinde bu bir takım oyunu, o nedenle oynanış eşitliği oyundan oyuna çok değişkenlik gösterecektir. Örneğin, sizin takımınızdan birisi ormanda gayet aktif olarak gezerek arada size de yardıma geliyorsa ve karşı takımınki bunu yapmıyorsa elbette ki öne geçersiniz. Bu tarz şeyler de mümkün. Fakat bu oyunun bence iki kere yenilenmesinde önem arz eden bazı şeyleri baştan fark etmemek imkansız, hemen onlara değiniyorum:

Diğer MOBA oyunlarından farklı olarak bu oyun, üçüncü şahıs bakış açısına sahip olması sebebiyle her an klavye aracılığıyla hareket hâlinde olmanız şart. Keza birilerine saldırırken de devamlı nişan almalı ve vuruşlarınızı isabet ettirmeye çalışmalısınız. Bu tarz şeyler basit gibi gelse de kocaman bir haritada upuzun bir yol almanız gerekirken ve karşınızda aşırı hızlı vuruşlar yapabilen birisi varken yavaş vuran uzak menzilli bir karakterle oynuyorsanız pek bir can sıkıcı olabiliyor. Bunun için karakterlere özel hareket yeteneği eklemişler ama çok kurtarabileceğini kesinlikle düşünmüyorum. Oyun her ne kadar Unreal Engine 5 motoru sayesinde çok güzel gözükse de erken erişimden çıkmasının sebebini anlayamıyorum şahsen. Oyun her şekilde bitmemişlik kokuyor. Arkaya cırcır böceği sesi eklesem oyunun her anında gidebileceğini düşünüyorum.

Predecessor İnceleme
Predecessor İnceleme

İncelemeye ilk başladığımda maç bulmakta çok zorlanmadım, en kötü 2 dakikada falan buluyordu. Birkaç maç en azından oynayabildim. Daha oynarım, belki ben anladıkça açılır diye de sevinmiştim fakat daha sonrasında hiç maç bulamadım. Abartmıyorum. Gerçek anlamda dakikalarca bekledim hem de defalarca. Şu anda ben yazıyı yazarken bu oyunu 1.670 kişi oynuyormuş. Deadlock kapalı betada olmasına rağmen şimdiden 125.720 kişi anlık oynuyor. Oradan kişi azlığını hesaplayın. Hâl böyle olunca ben de antrenman kısmında karakterleri denemeye döndüm mecburen çünkü gerçekten hiç maç bulamadı. Yapay zekâya karşı oynamak da keyifli değil, inceleme için de mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Gereksiz uzun sürüyor, ayrıca ne olursa olsun bu bir MOBA oyunu. Sistemini anlamamı gerektiren bir durum yok, yalnızca oyunu gözlemem gerekiyor. Velhasılıkelam, burada Deadlock ve Predecessor karşılaştırmasına çevirmek istemediğim için uzatmadan anlatıma geri dönüyorum.

Bu can mevzusunu tabii ki onlar da düşünmüş, o nedenle oyuna her ana üssünüze döndüğünüzde kendiliğinden dolan iki can iksiri eklemekte çözümü bulmuşlar. Ayrıca üssünüze döndüğünüzde karakterinize önerilen oyun içi eşyaları satın alarak karakterinizi güçlendirebiliyorsunuz tabii ki. Bu tarz oyunların nihayetinde olmazsa olmazıdır bu. Fakat yetenek çeşitliliği söz konusu değil, yalnızca seviye ile kendiliğinden açılmalarıyla sınırlı tutulmuş. Can iksiri harici sanırım kişiselleştirebildiğiniz ama nereyi kurcalarsam kurcalayayım bir türlü nereden olduğunu bulamadığım işinizi kolaylaştıran küçük eşyalar da bulunmakta. Belki karakterlerin kategorisine göre otomatik oluyordur, inanın hiç anlamadım. “Eşyalar” kısmını özellikle kurcalamama rağmen yine de çözemedim. Belli bir tanesi ücretsiz olarak oyun kütüphanenize eklenirken gerisini sonradan oyun parasıyla temin etmeniz gerekiyor fakat merak etmeyin, onları oyun içerisinde tekrar tekrar kullanabiliyorsunuz. Bunları kabataslak olarak “karanlık olan alanı aydınlatma,” gibi küçük fakat işlevli eşyalar olarak adlandırabiliriz. Oyun içinde daha çok anlatmama gerek olan bir şey sanıyorum ki kalmadı, o nedenle önem arz eden başka bir şeye döneceğim ki neden oyunun bitmiş olmadığını düşündüğümü anlayın.

Basitliği yanlış anlayan menü yapısı ve bol bol cilalanma gerektiren unsurlar…

Menüyü sade ve basit oluşturmak istemişler ki bu gayet anlaşılabilir. Ana menümüz zaten bu tarz çevrimiçi oyunlarda alışkın olduğumuz yapıya çok yakın. Fakat kategorilere girdiğimizde bu basitliğin biraz fazla kaçtığını fark ediyoruz. En basitinden “Kahramanlar” sekmesinde kategoriler bulunuyor fakat o kategorilerin üstüne geldiğimizde hiçbir şekilde hangi kategorinin ne olduğu bize söylenmiyor. Karakter üstüne geldiğimizde de daha detaylı bir görünüm için yeniden tıklanması gerektiğini ta ekranın öbür köşesine ufacık bir şekilde iliştirmişler. Karakterlerin yeteneklerinden bahsederken örnek bir video koyulmamış, keza gördüğüm kadarıyla oyuncu profilimizi detaylı olarak inceleyebildiğimiz bir bölge de oyun içerisinde bulunmuyor. “Ne kadar oyun oynamışım,” “En son maçım nasılmış,” gibi şeyleri öğrenemiyoruz. Yani oyuncu dostu şeyler kesinlikle çok az ve dikkat edilmesi gereken çok unsur var.

Predecessor İnceleme
Predecessor İnceleme

Keza alıştığımız MOBA’lardan farklı yapısı sebebiyle aslında maç süresince daha çok anlık hareket hâlinde olmamız gerekiyor. Bu sebepten de harita içerisinde işaretleme ve takım üyelerimize “Rakip kayboldu” gibi verdiğimiz haberleri daha çabuk yapabiliyor olmamız lazım. Yani bunun aslında bir ya da bilemedim iki hamlede olması şart. Fakat bu oyunda öyle komplike hâle getirmişler ki bir seçeneğin içinden başka bir seçenek, onun içinden başka bir seçenek… Yani kendimi gerçekten Sims’te Sim’imi başka bir Sim’le konuşturmak için spesifik bir konu arayışında gibi hissediyorum ona basana kadar. Bunlar kulağa küçük gelse de bence büyük eksiler çünkü herkes sesli bir şekilde bu oyunları oynamak zorunda değil. Ve kesinlikle böyle oyunlarda oyuncu dostu şekilde hareket etmeye dikkat etmek gerek. Karakter seçme ekranında karakterimizi kitlemeden görememek, sonra da açamamak gibi şeyler de bence çok yanlış seçimler. Yapı değişikliğine gitmelerinin şart olduğunu düşünüyorum yoksa böyle gerçekten oyunun gidişatı iyi durmuyor.

İdil Barbaros
İdil Barbaros
Kendimi bildim bileli oyunlar içerisinde büyümüş birisi olarak bu sevdamı hâlâ ilk günkü gibi korumaktayım. Öyle ki gelecekte kendi oyunumu yapma hevesiyle adım adım ilerlediğim bu yolda, her daldan oyunları tecrübelemeye ve başkalarına biraz dahi olsa katkım olması için çalışıyorum.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi: