TaleWorlds Entertainment, bugün ne kadar Bannerlord’un son durumu hakkında eleştirdiğimiz bir firma olsa da tarihi başarılarla dolu bir şirket. Ülkemizden oyun dünyasına açılıp küresel çapta sevilen serisi Mount & Blade ile hem Türkiye’de hem de dünya çapında büyük bir hayran kitlesine sahip. Oyunlarının eşsiz satış noktası anlamında yeni bir tür oluşturmasıyla bugün hala kendi alanında rakibi olmayan bir şirket olmayı başardı. Gelin serinin tarihini ve önemini birlikte inceleyelim.
2008 – Mount & Blade doğuyor: Warrider olarak yola çıktı
Yıllardan 2008, 3D oyunlar artık endüstrinin bir parçası haline gelmiş ve oyun teknolojileri bugünün aksine minik minik değil, daha büyük aralıklarla koca adımlar atıyor. Armağan Yavuz ve İpek Yavuz’un kurduğu TaleWorlds’ün ilk oyunu olacak Mount & Blade ufukta görünmüştü. İlk etapta 2004 yılında “Warrider” adıyla bir indirilebilir sürümü yayınlanan oyun, daha sonraları bugün bildiğimiz ismini aldı.
Bugüne kadar toplamda 10 milyondan fazla satmayı başaran serinin ilk oyunu, oyunculara sunduğu özgürlükle “diğerlerinden farklı bir şey” yaptığını açıkça ortaya koymuştu. Endüstride “Unique Selling Point” denilen, oyunların pazardaki rekabeti için elzem olan eşsiz satış noktası, Mount & Blade için kendi türünü oluşturmaktan geçiyordu. Bu nedenle seri, bugün kendi belirlediği türde rakipsiz konuma gelmiş durumda.
2010 – Genişleme paketi deniliyordu: Mount & Blade: Warband
Bugün her ne kadar bağımsız bir devam oyunu olarak satılsa da Warband, ilk etapta Mount & Blade’e bir genişleme paketi olarak duyurulmuştu. İlk oyunun çıkışının ardından geçen iki yılın sonunda bu genişleme paketi de yayınlandı. Şaşırtıcı, değil mi? TaleWorlds’ün Bannerlord’daki performansına bakarak zaman içerisinde daha uzun süreçlerin içine girdiğini ve çok risk almadığını görüyoruz.
2011 & 2012 – Artık dışarıdan teklifler geliyor ve kapsam genişliyor
Warband’ın çıkışından bir yıl sonra ise 2009’da kurulan SiCH Studios, TaleWorlds’e bir anlaşma ile geldi. Henryk Sienkiewicz’in romanı Ateş ve Kılıç’ı, Mount & Blade evrenine uyarlamak istiyorlardır. Anlaşma sağlandıktan sonra ise bugün belki de serinin en gölgede kalan işlerinden birisi olan Mount & Blade: Ateş ve Kılıç yayınlandı. Takvimler 2011’i gösterdiğinde artık Kalradya’da kılıç ve kalkanlarla birlikte ilkel tüfekler, toplar ve tabancalar da kullanılabiliyordu. Tabii buraya kişisel bir görüş sıkıştırmam gerekirse, genişleme paketi Warband’ın yanında hayli sönük kalmıştı ve ben o kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum.
Tabii bu, TaleWorlds’ün dışarıdan bir stüdyo ile yaptığı son iş olmadı. Ateş ve Kılıç’tan bir yıl sonra TaleWorlds, Flying Squirrel Entertainment ile anlaşarak Warband için “Napolyon Savaşları” indirilebilir içeriğini piyasaya sürdü.
2014 – Viking Conquest ile oyuna mod geliştiricisi dokunuşu
Mount & Blade: Warband’ın başarısı sadece dış stüdyoların değil, aynı zamanda mod desteğine sahip olmasıyla yetenekli geliştiricilerin de ilgisini çekti. Bunun bir meyvesi olarak da 2014 yılında Viking Conquest adında, oyuna deniz savaşlarını getiren bir DLC yayınlandı. Okuyanlar mutlaka hatırlayacaktır, Bannerlord’da eksik gördüğüm ve TaleWorlds’e eklemediği için kırgın olduğum şeyler arasında bu da bulunuyordu.
Tabii işin doğası gereği yeni DLC bir takım hatalara ve sıkıntılara sahipti. Bunların hepsi elden geçerek takvimlerimiz 2015’i gösterdiğinde yeni bir yüz ve yeni bir isimle karşımıza çıkacaktı. “Viking Conquest Reforged” ile artık oyunda denizlerde savaşabiliyor, Vikingler gibi de yaşayabiliyorduk. Warband’e eklenen Naponyon Savaşları DLC’si ve Ateş ve Kılıç genişlemesi, Viking Conquest Reforged kadar ses getirememişti.
2020 – TaleWorlds 8 sene önce duyurduğu oyununu çıkarıyor
Mount & Blade artık sadece ülkemizde beklenen, kendisi için heyecan duyulan bir seri olmayı aşalı çok uzun zaman oldu. Daha ilk genişleme paketleri ve indirilebilir içerikler yayınlanmadan önce TaleWorlds, yeni oyunun duyurusunu yapmıştı bile. Takdir edersiniz ki 2008’de ilk oyunu, 2010’da ikincisini yayınlayan şirketin özgüveni had safhalara ulaşmıştır. Tabii 2012’de duyurulan Mount & Blade II: Bannerlord için işler pek istenildiği gibi gitmedi.
Oyunun geliştirme süreci şirketin kendi oyun motoru teknolojisinin çağın hafif gerisinde kalması gibi sebeplerle sekteye uğradı. Nihayet takvimlerimiz 2020’yi gösterdiğinde ise erken erişim oyunu olarak raflarda yerini aldı. Mart ayı… Asla unutamıyorum. Aradan geçen aylara rağmen hem basındaki meslektaşlarım hem de çevremdeki arkadaşlarımın aynı anda bir oyuna heyecan duyması benim için olağandışı bir durumdu. Genelde birinin heyecanlandığına diğeri heyecanlanmazdı ancak Bannerlord için tüm Türkiye adeta tek yürek olmuştu.
Tabii hatırlayanlar olacaktır, erken erişimin ilk birkaç ayı müthiş sorunlu geçmişti. Bannerlord, çıktığında henüz hazır değildi. İnsanların gözlerinin aradığı içerikler, diplomasi, optimizasyon problemleri, çökme sorunları derken keyifle oynanabilecek bir oyun olmaktan hayli uzaktı.
TaleWorlds burada yükü sırtlanıp hızlı şekilde güncellemelerle sorunları çözmeye başladı. Tabii bu tempo bence çok uzun süre devam edemedi. Özellikle erken erişimin son yılında, 2021-22 arası süreçte TaleWorlds’ün oyunda yaptığı dramatik bir değişiklik yok. Biz erken erişim süreci boyunca oyundaki eksikliği hissedilen içeriklerin ekleneceğini düşünürken, bu kısımda sadece teknik hatalar giderildi. Haklarını yemeyelim tabii, oyun içerisindeki mevcut sistemlerde de irili ufaklı oynamalar yapıldı. Bu sırada da birçok yeni eşya eklendi.
2022 – Bannerlord tam sürüme ulaştı fakat oyuncular bu durumdan ne kadar mutlu?
Nihayet takvimleriniz 25 Ekim 2022’yi gösterdiğinde oyun 2 yıllık erken erişim sürecini geride bırakarak tam sürüme geçti. Artık Kalradya’da çökme sorunları minimuma indirilmiş, performans sorunları da büyük ölçüde giderilmişti. Hal böyle olunca oyuncular da oyunun içeriklerini daha rahat şekilde deneyimleyip tadını çıkarabiliyordu. Ancak eksikliği göze batan içerikler sürekli bir eleştiri konusu haline geldi. Tabii bu, oyunun başarısına gölge düşürmedi. Steam’de oyuncu incelemelerinin %87 kadarı olumlu olan yapım toplamda da 178 binden fazla inceleme almış durumda.
Yine de gönül bazı şeylerin yokluğunu arıyor. Bunların hepsinden zaten daha önce bahsetmiş, olmasını istediklerimizi belirtmiştik.
2024 – ?
TaleWorlds’ün bugüne kadar oyunlarında izlediği stratejiye bakarak, lansmanlardan birkaç yıl sonra genişleme paketlerine yöneldiğini görüyoruz. Eğer şirket stratejisinde geçen on yılın ardından radikal bir değişiklik yaşanmadıysa, bugün Bannerlord için DLC’ler üzerinde çalışıldığını düşünmek güç değil. Ancak öte yandan, stüdyonun üzerinde çalıştığı şeyler konusunda duyuru yapma alışkanlığı olduğunu da biliyoruz. Bunun Bannerlord’un çok erken duyurusuyla artık bazı şeyler “tamamen var olmadan” duyurulmama kararına sebep olmuş olma ihtimali var.
Oyuncular bugün duyurulacak bir Mount & Blade II: Bannerlord DLC’sine gerçekten ihtiyaç duyuyor. Bu artık bir istek olmanın ötesine geçti. Zira erken erişim sürecinden bu yana oyunu 500 saatten uzun süre oynamış oyuncuların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Haliyle tek oyunculu deneyimden keyif alanların sayısı da çok oyunculu tarafa göre hayli yüksek olduğundan, TaleWorlds’ün bugün değilse yarın beklenen genişleme paketlerinden birini duyurması bekleniyor.
Henüz resmi bir açıklama ya da duyuru yapılmamış olsa da bizler oyunun içerik olarak destekleneceğine inanıyor ve Ankara’dan gelecek haberleri merakla bekliyoruz.