| Atarita sizin için inceledi! Editörlerimiz her oyun incelemesine saatlerce emek harcıyor ve bilmeniz gereken tüm detayları objektif şekilde ele alıyor. Nasıl yaptığımızı merak ediyorsanız inceleme politikamıza göz atabilirsiniz. |
No More Room in Hell 2 inceleme kopyası, Torn Banner Studios tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
Chivalry oyunlarının geliştiricisi Torn Banner Studios, No More Room in Hell 2’yi geçenlerde piyasaya sürdü. Erken erişim sürümüyle çıkan oyun, ekibimizden Atakan ile birlikte oynamak istediğimiz bir yapımdı. Nitekim öyle de yaptık ve birlikte yeni oyunu oynamaya başladık. Ancak, ikimiz de oyuna 40 dakikadan fazla tahammül edemedik ve kapatarak depolama alanlarımızda yer açtık. Bu nedenle, az sonra okuyacağınız inceleme yoğun eleştiriler içerecektir. Şimdi dilerseniz gelin, No More Room in Hell 2 incelememize geçelim.
Beklentisi olmadan girenler için dahi büyük bir hayal kırıklığı
Öncelikle Chivalry: Medieval Warfare ve Chivalry II gibi iki tane yakın dövüş odaklı çok oyunculu oyunun varsa, iki şeyi kesinlikle iyi yapmalısın. Bunlardan ilki, yakın dövüş animasyonlarının duyusal geri bildirimler; ikincisi ise ağ bağlantısının kararlılığı. No More Room in Hell 2, erken erişim başlığının arkasına sığınarak henüz “hiçbir testten geçmemiş gibi görünen” sürümüyle karşımıza çıktı. Bu saydıklarımın hiçbiri iyi yapılmadığı gibi, kalan hiçbir şey de umut vadetmiyordu.
Son 3 yılda oynadığım en kötü zombi oyunu
Ben zombi oyunlarını oldum olası çok severim. Dead Island, Dying Light, 7 Days To Die ve nice zombi oyunlarını keyifle tükettim. Bu türe ve temaya karşı beslediğim sempati de No More Room in Hell 2’ye olan ilgimi körükledi. Ancak bütünüyle bu oyun, son 3 yıldır oynadığım en kötü zombi oyunu olma ünvanını kazandı. Çünkü yapması gereken hiçbir şeyi doğru yapmadığı gibi, teknik olarak düzgün de çalışmıyor.
Yakın dövüş ve ateşli silahları içerisinde barındıran oyunda, dikkatimi çeken ilk şey yakın dövüş animasyonlarının çok kötü olduğuydu. Basit bir metal boru ile başlayan serüvende daha sonra balyoz gibi daha büyük ve güçlü silahlar da ediniyoruz. Ancak, hiçbiriyle oynamak keyifli olmadığı gibi dövdüğünüz zombilerin de can çubukları -ki aslında yok- dışında bu dövüşten haberi olmuyor. Animasyonların kütüklüğü, ağırlığı ve zombilerin hasar aldıklarını görsel olarak ifade edemeyişiyle, teneke ile teneke dövüyormuş gibi hissediyorsunuz. Ben tamamen böyle hissettim ve daha önce iki farklı yakın dövüş odaklı oyunuyla adından söz ettiren bir stüdyoya bu oyunu yakıştıramadım.
Zombilerin yırtık çoraptan çıkan parmak gibi fırladığından bahsetmiş miydim?
Oyunun inandırıcılığı daha ilk saniyelerinde havaya karışıp yok olmakla birlikte bir daha asla karşınıza çıkmıyor. No More Room in Hell 2’de zombiler etrafınızda -özellikle de arkanızı döndüğünüz noktalarda- rastgele ortaya çıkıyor ve üzerinize doğru kötü animasyonlarıyla yürümeye çalışıyorlar. Bazıları da koşuyor -ve koşanların animasyonları çok daha kötü- ve onları kaçınılmaz şekilde öldürmeniz gerekiyor. Yakın dövüş animasyonlarından sonra etliye sütlüye karışmadan, daha fazla bu sisteme maruz kalmadan ilerlemeye çalışırken üzerime koşan zombiler, zaten kaçmakta olan tadımı tamamen yok ettiler diyebilirim.
Yerel çözünürlük hakkın rahmetine kavuşmuş, ağ bağlantısının cenazesi de yeni kalkmış
No More Room in Hell 2, Unreal Engine 5 ile geliştirilen ve “geliştirilemeyen” oyunlardan birisi olmuş. Görsel taraftaki kalite çıtasının Unreal Engine 4 oyunlarıyla yarışması bir yana dursun, performans ve teknik yönlerine bakıldığında “bir enkaz” gibi görünüyor. Henüz ana menüde, RX 6650XT ekran kartı ve Ryzen 5 5600X işlemcim ile FSR’ı iptal etmeye kalktığımda yüksek ayarlarda FPS değerlerim 30’u göremedi. Zorladı fakat 29’da kaldı. Yalnızca ana menüde; ekranımda bir karakter ve arka planında küçük bir sahne gösterilirken. Daha buradan, oyunu oynamaya başlamadan bir şeylerin ters gittiğini anladım. Sonra görüntümü çamur etmesine izin vererek FSR’ın performansımı yükseltmesini sağladım. Artık her şey daha bulanıktı ancak 60 FPS değerini alıyordum. Grafikler ise hala ortalama bir Unreal Engine 4 oyunu kalitesindeydi.
Yalnızca optimizasyon sorunları değil; oyundaki görsel hatalar ve ağ bağlantısından kaynaklanan saçmalıklar da canımı son derece sıktı. Hatta “artık oyun stüdyoları QA ekibi toplamak yerine oyunun alfa öncesi sürümünü erken erişim ile çıkarıyor galiba” diye düşünmeye başladım. Çünkü elimdeki sürüm, 10 kişi tarafından test edilmiş olsaydı muhtemelen 9 tanesi oyunun bu şekilde piyasaya sürülemeyeceğini söylerdi. Kalan son kişi ise herhangi bir geri bildirimde bulunamadan fenalık geçirir ve oynamayı bırakırdı. Nitekim ben de bu oyuna 40 dakikadan fazla dayanamadım.
Ağ sorunları nedeniyle zombilerin size ve sizin onlara vurma mesafeniz değişkenlik gösteriyor; bu da ne zaman 4 saniyelik vurma animasyonunu başlatmanız gerektiği konusunda kafa karışıklıklarına sebep oluyor. Tabii siz bunu hesaplarken, zombi hızlıca bir pençe atıp çok kıymetli canınızın bir kısmını götürebiliyor. Buradaki dengesizliğin sizin yetenek seviyeniz değil; oyunun bozuk olmasına bağlı oluşu ise sırtınızda çıkan bir sivilce gibi her arkanıza yaslandığınızda sizi rahatsız ediyor.
Peki sorunları çözülür mü?
No More Room in Hell 2, yalnızca teknik sorunlarının değil; oyun tasarımının da zarar verdiği bir yapım olmuş. İlk oyun ile arasındaki ince ipliğin zayıflayıp kopmasıyla serinin hayranları için bir devam oyunu olma niteliğini kaybederken, aynı zamanda eğlenceli bir zemin üzerine inşa edilmediğinden yabancılarını da kendisine ısındıramıyor. Sevgili arkadaşım Atakan ile birlikte birer yabancı olarak başladığımız bu serüvende oynadıkça yabancılaştık ve sonunda oyun bizi iterek kendi çemberinin dışına çıkardı. Bence oyunun basiretsizliğinin arkasında yatan yegane sebep teknik sorunlar değil, bu nedenle ağ bağlantısı veya performans iyileştirmeleri de bu oyunu zevkli kılmayı başaramaz.
Uzun lafın kısası
Velhasıl kelam No More Room in Hell 2, şu anda oyunculara kesinlikle öneremeyeceğim bir yapım. Türü içerisinde şahsına münhasır bir nokta tutmadığından, yani bir eşsiz satış noktası bulunmadığından çok fazla alternatifi var. Bu kadar alternatif içerisinde, kalitesine özen gösterilmemiş ve aksak şekilde çalışan bir oyunu 14.99 dolarlık MENA fiyatlandırmasıyla dahi öneremem. Benim oyundan yana aktaracaklarım bu kadardı. Eğer oynadıysanız sizler de görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. Bir başka incelemede daha görüşmek dileğiyle, sevgi ve oyun ile kalın.
