Yapay zeka (AI),dokunduğu her alanda olduğu gibi, oyun endüstrisinde de devrim yaratma potansiyeli çok yüksek olan bir teknoloji; ve bu hızla gelişmeye devam ettikçe, oyunların her yönünü derinden etkileyeceğini de öngörebiliyoruz. İster oyun içi karakterlerin davranışlarını yönetmek, ister dinamik hikaye anlatımı sağlamak, isterse oyun deneyimini kişiselleştirmek ve geliştirmek için kullanılsın, yapay zeka oyun dünyasında sınırları zorlayacak. Bu makalede, oyun yapımında kullanılabilecek potansiyel yapay zeka teknolojilerinin gelişimi ve bu teknolojilerin gelecekte nasıl daha da ileri seviyelere taşınabileceği üzerinde duracağız.
Yapay zeka teknolojilerinin oyun yapımındaki gelişimi, bir dizi faktöre bağlı. Bunların en önemlileri AR-GE, veri erişimi, donanım ve yazılım gelişmeleri, kullanılabilir araçlar ve platformlar, eğitim ve farkındalık, endüstri ve akademi işbirliği, etik ve yasal düşünceler, finansman, topluluk desteği ve küresel işbirliği. Bu faktörlerin bir araya gelmesi, yapay zeka teknolojilerinin oyun endüstrisindeki potansiyelini daha büyük ölçüde ortaya çıkarmak için önemli. Bu yazıda, bu faktörlerin her birini inceleyerek, oyun yapımında kullanılabilecek potansiyel yapay zeka teknolojilerinin gelişimine nasıl katkıda bulunabileceğini ve bu alandaki gelecek beklentilerini değerlendireceğiz. Hazırsanız başlayalım.
İçindekiler:
Oyun içi NPC (Non-Player Character) Davranışları İyileştirilebilir
👉Eski oyunlarda neden YZ desteği yoktu?
Yapay zeka, oyuncularla etkileşime giren ve çeşitli görevleri yerine getiren oyun içi karakterlerin (NPC’ler) hareketlerini ve kararlarını yönetmek için kullanılabilir. Bunun için uzun yıllardır AR-GE çalışmaları yapılıyor. NPC’lerin zekasını YZ desteğiyle modüle etmek için, parametrelere dayanan bir hafıza modeli kullanmak gibi, güncel YZ ürün ve teknolojilerine doğrudan dayanmayan metodlar da uzun süredir test ediliyor. Fakat şimdi, tam anlamıyla Yapay Zeka Çağı’na girdiğimiz için, bu ihtiyaca yönelik gelişmeler de hız kazanmaya başladı. Modl AI’dan bir örnek vereceğim; fakat örneğe geçmeden evvel, genel yaklaşımdan bir bahsedelim.
Eski oyunlarda, botlar için öngörülen parametrelerin dışına çıkabilen yapay zeka kullanılmıyordu; bunun bir nedeni modern yapay zeka teknolojisine sahip olmamamız ve kısmen de donanımların sınırlı kapasiteye sahip olmasıydı. Örneğin Atari 2600 (1977) 128 bayt RAM’e sahipti. Karşılaştırma yapacak olursak, bir Xbox Series X, yaklaşık 16 milyon kat daha fazla işlem gücüne sahiptir. Bu,donanım kapasitesi açısından ne kadar ilerlediğimizi gösteriyor. Buna rağmen, bu oyun tasarımında hâlâ YZ, olması gerektiği gibi kullanılmıyor.
👉Yeni oyunlarda YZ, neden olması gerektiği gibi benimsenmedi?
Mesela EA’nın Star Wars: Battlefront 2 oyunu, botların beceri düzeyinin aşırı düşük olmasıyla ünlü oyunlardan biri. Bunu zeki bot yapamadıkları için değil, oyuna yeni başlayan oyuncuların oyundan soğumaması için bilerek tercih ettiklerini söylemişlerdi. Çünkü oyuncuların geneli, zorluk seviyesinin artmasını “zeka kapasitelerinin artması” olarak algılıyor.
Mesela, Halo’nun geliştirilmesi sırasında Bungie tarafından yapılan araştırmalarda, botları daha güçlü hale getirdiler, ancak esas davranış yöntemlerini hiç değiştirmediler. Zorluk seviyesi artınca, botları ‘çok zeki’ olarak değerlendiren oyuncu sayısı yüzde 8’den yüzde 43’e yükselmişti. Halbuki değişen tek şey zorluk seviyesiydi, Halo botları daha zeki davranmıyordu. Dolayısıyla, oyunlardaki bot zekası, zeka illüzyonu yaratmak için yapılan hileler ve göz yanıltmacalarına dayanıyor. Halbuki yapay zeka, botların sadece oyunda daha iyi olması için değil, aynı zamanda herhangi bir durumda daha gerçekçi, şaşırtıcı ve benzersiz tepkiler sunması açısından da destek sağlayabilir. İşte bu vizyon öngörüsüyle kurulan şirketlerden biri ModL.
👉YZ, güncel bir yaklaşımla, oyunlara adapte edilirse ne olur?
Flamebait Games’in ModL’dan “Forge and Fight!” adlı oyun için yapay zekayı oluşturmasını istemiş. Oyunda, binlerce olası kombinasyonla silah yapma imkanınız var. Bu nedenle oyun içi silahların rastlantısısallığı ile, denge unsuru açısından başa çıkabilecek ve insanların saldırmayı veya savunmayı tercih etmesine bağlı olarak taktik değiştirebilecek kadar güçlü bir yapay zeka geliştirmeleri gerekiyordu. Bunun için çalıştılar ve geleneksel yapay zeka botlarına kıyasla çok daha stratejik bir yaklaşıma sahip botlar yaratabildiler.
“İlginç olan şey, her şeyin bir araya geldiğinde, botların tam olarak insanlar gibi davrandığını görmekti.”
Flamebait’in CEO’su Mattias Lindblad, hedeflediği yapay zeka teknolojisini böyle tanımlamıştı.
Bu konuda daha fazla bilgi için şu raporu okuyabilirsiniz. Dil modellerini ince ayarlamak ve kontrol etmek üzerine yapılan araştırmalardaki ilerlemenin hızı göz önüne alındığında, çok uzak olmayan bir gelecekte derin öğrenme destekli NPC diyalogları görmemiz muhtemel. Misal, Dungeon 2, yapay zeka kullanımıyla gündeme gelmişti. Yapay zeka tabanlı, metin odaklı bir macera oyunu, oyuncuların sadece bir komut yazarak neredeyse her şeyi yapmalarına olanak tanır; çünkü algoritma her durum için özel bir yanıt oluşturabilir. Ancak oyunculara sınırsız seçenek sunmak, geliştiricilerin oyuncunun deneyimini kontrol etmesini ve oyunun amaçlandığı gibi keyfini çıkarmasını çok zorlaştırabilir. AI Dungeon 2 örneğinde, oyunculara sınırsız özgürlük vermek çok rahatsız edici sonuçlara yol açmıştı. Geliştirici Latitude, bu sorunu çözmek için oyuna filtreler ve kısıtlamalar koymuştu.
Burada, YZ’nin nasıl eğitileceği de gerçekten çok önemli. Mevcut YZ örneklerinin, oyunlarda toplanan büyük miktarda veriyi analiz ederek, oyuncu davranışlarını, tercihlerini ve alışkanlıklarını anlayabileceğini ve dil modelleri aracılığıyla bunu geliştiricilere aktarabileceğini biliyoruz. Bu sadece daha zeki NPC’ler yaratılmasına olanak sağlamakla kalmaz, oyun geliştiricilerinin oyuncu deneyimini iyileştirmek, hedef kitleye daha iyi hitap etmek ve daha başarılı oyunlar oluşturmak için değerli geri bildirimler elde etmelerine de imkan tanır. Bu devrimin, oyunun hikayesine daha fazla derinlik katarken, oyuncuların düşmanlarla ve müttefiklerle daha gerçekçi etkileşimler yaşamasını sağlayacağı da aşikar.
Oyunlardaki Veri Erişimini İyileştirilebilir
Yapay zeka, oyunlardaki veri erişimini iyileştirmek için çeşitli yöntemler sunarak, oyunculara daha özelleştirilmiş, sürükleyici ve etkileşimli deneyimler sağlama potansiyeline sahip. Bu, oyun endüstrisinin gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda da büyük etkiler yaratabilir. Örneğin, yapay zeka, oyuncuların geçmiş eylemleri ve tercihleri temelinde oyun deneyimini kişiselleştirmeye yardımcı olabilir. Bu, her oyuncuya daha özelleştirilmiş bir oyun deneyimi sunarak, oyunun çekiciliğini ve uzun ömürlülüğünü artırabilir.
Ayrıca, oyunun içeriğini ve öğelerini gerçek zamanlı olarak değiştirerek, sürekli değişen ve yenilikçi deneyimler sunabilir. Bu, özellikle açık dünya ve sandbox türündeki oyunlar için devrim niteliğinde olur, çünkü oyuncuların keşfedebileceği ve etkileşime girebileceği sürekli yeni içerik sağlar. No Man’s Sky’ın bu konudaki namını biliyorsunuz. Kötü başlayıp, gittikçe iyileşen bir performansı oldu. Hades, prosedürel oyun gelişimini en iyi uygulayan başka bir oyundu. Şimdi, yapay zeka kullanarak bunu bir sonraki adıma taşımanın zamanı gelmiş olabilir.
Yapay zeka, oyunların test edilmesi ve hatalarının giderilmesi sürecini hızlandırabilir ve optimize edebilir. Yapay zeka destekli test araçları, geliştiricilere daha hızlı ve etkili bir şekilde hata bulma ve düzeltme olanağı sunarak, daha yüksek kaliteli oyunlar oluşturmalarına yardımcı olabilir.
Oyun Geliştiriciliğini, Ortak Çalışma Araçlarını ve Bilgi Paylaşımını İyileştirebilir
Yapay zeka, oyun geliştirme toplulukları arasındaki işbirliği ve paylaşımın artmasına, teknolojilerin daha hızlı geliştirilmesine ve yayılmasına katkıda bulunabilir. Geliştiricilerin daha iyi ve verimli bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan yapay zeka tabanlı ortak çalışma araçları, fikir alışverişini ve bilgi paylaşımını kolaylaştırabilir. Bu araçlar, projelerin daha hızlı tamamlanmasına ve yeni teknolojilerin daha çabuk benimsenmesine yardımcı olabilir. Mesela AI hamlesiyle çok konuşulan Notion bunlardan sadece biri; verimlilik ve üretkenliği YZ desteğiyle artıran daha yüzlerce uygulama ve uzantı var. GitHub’ın Copilot’u ise bunların en ünlüsü. Açık kaynaklı yapay zeka projeleri ve kütüphanelerinin de, oyun geliştirme toplulukları arasında işbirliğini ve paylaşımı teşvik ettiğini görüyoruz. Bu projeler sayesinde, geliştiriciler yeni teknolojileri daha hızlı öğrenebilir, test edebilir ve kendi projelerine entegre edebilirler.
Unity geliştiricisi Keijiro Takahashi, ChatGTP’yi kullanarak, Unity konsoluna komut yazarak geliştirme yapabilmenizi sağlayan bir entegrasyon örneğini paylaşmıştı. Yapay zeka destekli oyun motorları ve araçları, oyun geliştirme sürecini hızlandırarak, daha fazla geliştiricinin bu teknolojilere erişmesini ve onları kullanmasını sağlar. Bu, yeni teknolojilerin daha hızlı benimsenmesine ve yayılmasına yol açabilir.
Yapay zekanın, oyun geliştirme süreçlerinde elde edilen verileri analiz ederek sağlayacağı katkıdan zaten bahsetmiştim. Lakin sadece oyunun kendisini değil, finans ve pazarlama kısmını doğrudan ilgilendiren eğilimleri ve gelecek fırsatları tahmin etmeye de yardımcı olabilir. Bu, geliştiricilerin ve toplulukların, teknolojilerin geliştirilmesi ve yayılması konusunda daha bilinçli kararlar almasına olanak tanır; daha başarılı oyunlar geliştirilebilir ve daha iyi tanıtılabilir. Belki de çok iyi olmasına rağmen, yeterince oyuncuya ulaşmayan oyunların kaderi YZ desteğiyle değişir.
Tabii, yapay zekanın insanların teknik alandaki gelişimine katkısını da unutmayalım. Eğitimin hızlanması ve kaynaklarının daha erişilebilir şekilde paylaşılması, oyun geliştiricilerinin bu alandaki becerilerini geliştirmelerine ve yeni teknolojilere daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olacaktır. Çevrimiçi kurslar, atölye çalışmaları ve konferanslar, yapay zeka teknolojilerinin daha geniş bir kitleye yayılmasını sağlıyor. Bunlara çok büyük ilgi var. Sonuç olarak, yapay zeka, oyun geliştirme toplulukları arasındaki işbirliği ve paylaşımı teşvik ederek, teknolojilerin daha hızlı geliştirilmesine ve yayılmasına katkıda bulunabilir. Bu, oyun endüstrisinin genel olarak daha hızlı ilerlemesine ve daha yenilikçi oyunların ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır.
Yapay Zeka’nın Oyunlarda Kullanılması İçin Neye İhtiyaç Var?
Oyun yapımında kullanılabilecek potansiyel yapay zeka teknolojilerinin daha fazla gelişmesi için bir dizi faktöre yatırım yapılması gerekiyor: Zaman, para, insan gücü, donanım ve altyapı geliştirmeleri, yasalar…
Yapay zeka ve oyun teknolojileri alanında sürekli araştırma ve geliştirme yapılması, bu teknolojilerin daha güçlü, verimli ve kullanılabilir hale gelmesini sağlayacak. Bu, gerektirdiği muazzam altyapı ve enerji miktarı nedeniyle şimdilik sadece üniversiteler, araştırma laboratuvarları ve özel DEV şirketler tarafından gerçekleştirilebiliyor. Fakat artık daha fazla sıklıkta Peer-to-Peer modeliyle çalışan eğitim örnekleri ya da üniversiteler tarafından, üniverste öğrencileri ve öz kaynaklarla yapılan bağımsız projeler de görebiliyoruz.
Yapay zeka modellerinin eğitilmesi ve geliştirilmesi için büyük miktarda veriye ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle, oyun endüstrisi içinde ve dışında veri toplama ve paylaşma konusunda işbirliği yapılması önemli, bunun için hem altyapıya hem de yasal zemine ihtiyaç var. Altyapı kısmı, doğrudan donanım ve yazılım alanındaki sürekli yeniliklere bağlı. Daha hızlı ve verimli GPU’lar, TPU’lar ve diğer hesaplama birimleri sayesinde yapay zeka modelleri daha hızlı eğitilebilir ve çalıştırılabilir hale geliyor. Veri aktarımı için geniş bant internet hızı, kapasitesi ve erişilebilirliğinin artması da çok önemli.
Yapay zeka teknolojilerinin oyun yapımında yaygınlaşması için, geliştiricilere yönelik kullanımı kolay ve erişilebilir araçlar ve platformlar sunmak zorunda. Bu, öğrenme eğrisini azaltarak daha fazla geliştiricinin bu teknolojileri benimsemesini sağlayacak. MidJourney, ChatGPT, Stable Diffusion bunun için oldukça iyi örnekler. Oyun geliştiricilerinin ve diğer ilgililerin, yapay zeka teknolojilerinin potansiyel kullanımları ve sınırlamaları hakkında bilgi sahibi olmaları süreci doğrudan etkiliyor. Bu ancak konferanslar, atölye çalışmaları ve eğitim programları aracılığıyla gerçekleştirilebilir; çünkü internet, bu konuda çok tartışmalı referanslar ve eğilimler barındırıyor. (Yapay zekayı dijital sanat platformlarında tamamen yasaklamaya çalışan sanatçı toplulukları ile AI Art başlığının tamamen teliften bağımsız olması gerektiğini söyleyen forum anarşistleri gibi.) Dolayısıyla oyun endüstrisi ve akademik dünya arasındaki işbirliği, yapay zeka teknolojilerinin oyun yapımında kullanılmasını ve geliştirilmesini hızlandırmaya yardımcı olabilir; bunun için yasal ve etik bir tartışmaya zemin sağlarlar.
Çünkü şu çok açık: yapay zeka teknolojilerinin kullanılması, etik ve yasal sorunları da beraberinde getirecek. Bu nedenle, bu teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılması sırasında etik kuralların ve yasal düzenlemelerin göz önünde bulundurulması hayati önem taşıyor. Doğrudan ekonomiyi, istihdamı etkileyen yönleri de var. Hem sonuçları hem de kaynaklar yönünden, yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması için önemli miktarda finansmana ihtiyaç var. Bu finansman, özel yatırımcılar, hükümet destekli fonlar ve risk sermayesi şirketleri gibi kaynaklardan sağlanıyor. Bu nedenle, yapay zeka teknolojilerinin oyun yapımında kullanılmasını ve geliştirilmesini hızlandırmak için, dünya genelindeki ülkeler, şirketler ve araştırma kurumları arasında işbirliği ve ortak çalışma sağlanması elzem.
Sonuç👇
Yapay zeka teknolojilerinin oyun endüstrisindeki etkisi, bir dizi faktörün başarılı bir şekilde bir araya gelmesiyle daha da büyüyecek. Bu faktörlerin dikkate alınması ve geliştirilmesi, oyun dünyasında devrim niteliğinde yeniliklere yol açabilecek potansiyel yapay zeka teknolojilerinin gelişimini hızlandıracak. Yani, birbirini besleyen bir döngüye girilecek.
Oyun geliştiricilerinin, araştırmacıların ve endüstri liderlerinin işbirliği içinde çalışarak, yapay zeka teknolojilerinin daha hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmasına ve yayılmasına olanak sağlaması bekleniyor. Çünkü oyunlar, istihdam, teknoloji gelişimi, kâr açısından tıpkı askeri / savunma amaçlı yatırımlar gibi, büyük bir dinamo ve lokomotif etkisi yaratıyor. Gelecekte, yapay zeka teknolojilerinin oyun endüstrisindeki etkisi, oyun tasarımı, oynanış, hikaye anlatımı ve oyuncu deneyimini önemli ölçüde dönüştürmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni türler ve oyun mekanikleri ortaya çıkararak oyun dünyasının sınırlarını zorlayacak, buna şüphe duymuyorum.
Bu nedenle, oyun yapımında kullanılabilecek potansiyel yapay zeka teknolojilerinin gelişimi ve yayılması, oyun endüstrisinin geleceğini şekillendiren önemli bir etken olarak karşımıza dikiliyor.
