Selamlar. Bugün oyun sektörüne çok aşina olmayanların bile ismi söylense kulak kabarttığı, birçoğumuzdan daha yaşlı bir oyunun yeniden günümüze kazandırılma örneğini inceleyeceğiz: PAC-MAN! PAC-MAN’in birçok yeniden yapımı ve farklı şekillerde biz oyunculara sunulmuş versiyonları bulunmakta. PAC-MAN’i battle royale türüyle buluşturan PAC-MAN Mega Tunnel Battle: Chomp Champs’i diğerlerinden ayıran ne, dediğinizi duyar gibiyim. Onun cevabını da hayaletlerden kaçarken incelemenin içinde yakalamaya bakalım.
Nedir bu PAC-MAN Mega Tunnel Battle: Chomp Champs?
Bu zamana değin PAC-MAN olarak türlü maceralara çıktık. İki boyutlu ve üç boyutlu olarak hayaletlerden kaçtık, bol bol meyve yedik, işler tersine dönünce hayaletleri kovalarken kimi zaman bölüm sonu canavarlarına karşı bile savaştık. Hatta dört PAC-MAN olarak oynayabildiğimiz oyunlarla bile karşılaştık. Bu unutulmaz Atari oyununda rekabet daima vardı fakat hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı. Çünkü bu seri ilk defa karşımıza gerçek zamanlı rekabet içerisinde geliyor.
Battle royale dendiğinde aklınıza ne tarz oyunların geldiğinin az buçuk farkındayım fakat aslında bu türün oldukça kapsamlı olduğunu söylemek gerek. PAC-MAN Mega Tunnel Battle: Chomp Champs de birçok oyuncunun bir alana bırakıldığı ve son hayatta kalan kişi olmak için çabaladığı hararetli bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. 64 tane oyuncunun yapması gereken şeyler aslında çok basit: Hayaletlerden ve PAC-MANlerden kaç, hayaletleri ve PAC-MANleri kovala. Ve tabii ki de hepsini bir güzel ye.
64 PAC-MAN el ele, kol kola…
Öncelikle oyunlarda eğlencenin temelini oluşturan ve en önemli unsur olarak karşımıza çıkan mekaniğe öncelik verelim isterseniz. Her karşılaşmada 64 oyuncu demek 64 farklı PAC-MAN ve 64 farklı harita demek. Şöyle bir bakıldığında bu haritaların görsellik harici bir farklılığı yok. Herkeste aynı sayıda hayalet ve büyültme özelliği ile aynı dizayn var. Fakat oyunu eğlenceli yapan kısım zaten her şeyin çok hızlı ve aynı anda gelişmesi. Hâl böyle olunca ne dizaynın aynı olması ne de haritaların görünümü bir önem arz ediyor. Daha çok can havliyle strateji yaparak hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Elimi vereyim derken kolunuzu kaptırmayın: Geçitlere dikkat!
Her karşılaşma birkaç bölümden oluşuyor. Bölümler arasında haritalara belli düzenlerle bağlanmış diğer haritalara da geçiş yapabiliyorsunuz. Fakat bu geçiş kapıları da zaman zaman açılıp zaman zaman kapanıyor ve o esnada hayatta kalıp kalamayacağınızın garantisi yine tamamen sizin elinizde oluyor. Kimisi hiç ellenmemiş kimisi sadece hayaletlerin dolaştığı kurak bir düzen olarak karşımıza çıkabiliyor. En son hayatta kalan kişi olmaya çalışırken bir taraftan puan da kazanmak önemli olduğu için hızla bir şeyler yemeğe ve hayaletlerden kaçıp harita değiştirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken geçidin hemen diğer tarafında hayalet de bizi yiyebilecek büyüklükte başka bir PAC-MAN de olabiliyor. Anlayacağınız, oyun tamamen şans, beceri ve bol stratejili bir oynanış sunuyor.
Oyunda puanlar sıralama sistemi ve sikke kazanmanız için önem taşıyor. Ne kadar şey yerseniz o kadar öne çıkarsınız dersem yanlış olmaz. Fakat iş tabii ki de bununla bitmiyor. Oyun içerisinde hayaletleri, puanları, meyveleri ve diğer oyuncuları yemek kadar önemli bir şey öne çıkıyor: Görevler. Her karşılaşmada bölümler arasında bize zamanlı olarak toplam iki tane görev veriliyor. Bunlar her seferinde farklı farklı şeyler oluyor. Yani oyun sırasında gözünüzün ekranın üstünde olması lazım. Bazılarını şans eseri yapabilmeniz mümkünken bazıları görev sayesinde akıl edip oynanışınızı yönlendireceğiniz şeyler olabiliyor. Bunlar elbette şart mı, değil. Fakat oynanışı tamamen mücadele üzerine kurulu bir oyunda önemli bir unsur olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.
Çılgın Punk PAC-MAN’den Şirin Unicorn PAC-MAN’e…
Oyun hızlı ve kaotikleşmeye çok elverişli bir yapıya sahip olduğu için tahmin edersiniz ki karakterlerimiz tek çeşit görünüme sahip olsaydılar rahatlıkla kimin kim olduğunu karıştırabilirdik. Sikkenin önemi de burada devreye giriyor. Karakterlerimize özgün bir görünüş sağlayabilmemiz için oldukça büyük bir giysi dolabımız var. Öyle ki neyle etkileşime geçtiğimizde ifademizin nasıl olacağını dahi buradan kişiselleştirebiliyoruz. Bununla yetmiyor, dilerseniz haritanızı da istediğiniz görünüme sokabiliyorsunuz. Oyunun üç boyutlu görünüme sahip iki boyutlu yapısında ışıklandırma ve görsellik öyle güzel kullanılmış ki bu tarz yapılandırmalar gerçekten oyuna ve oyuncuya olumlu bir dönüt sağlıyor. Kendinizi bir anlığına sushi dükkânında bulup sonraki anda plajda güneşleniyor olabilirsiniz.
İkiye ayrılan Elemeli Modu mu yoksa yemekten şişip patlayan PAC-MAN’imiz mi?
Fark edeceğiniz üzere farklı oyun türlerinden pek bahsetmedim. Oyun bize iki oyun modu olduğunu söylese de aslında eleme modunun sıralamalı ve sıralamasız hâli olarak ikiye ayrılmakta. Anladığım kadarıyla yeni bir mod eklenmeyecek. Fiyatını göz önünde bulundurursak birçok kişiye fazla geleceğini düşünüyorum. Şahsen bu oyunu ücretsiz şekilde sunup kişileştirme kısmında oyun içi alımlara gidilebilirmiş. Ya da daha uygun bir fiyat sunabilirlermiş gibi geliyor. PAC-MAN hayranları için bile fazla gelebileceğini düşündüğüm bir fiyatlandırmaya sahip ve bu uluslararası olarak geçerli.
Oyun esnasında kazanma, görev yapma ya da başarımları bitirme gibi birçok hedefi kendinize koyarak sıkılmadan vakit geçirebilmeniz mümkün. Her seferinde farklı kişilerle yarışacağınız için sıkılma olasılığınız da ortadan kalkıyor. Tabii bunun için PAC-MAN oyunlarını ve mekaniğini seviyor olmanız lazım, yoksa tabii ki de sıkılabilirsiniz.
Küçük tuvalet molalarında bile oynanması mümkün maçları kaotik ve hızlı!
Maç süresi üç-dört dakika gibi kısa olduğu için oyuncuları eşleştirme kısmı da bir dakikayı geçmeyecek kısa bir sürede sonuç buluyor. Hâliyle bu oyun, bilgisayarda otururken ortaya çıkan kısa vakitli mola ya da bekleme sürelerinizde en büyük can yoldaşınız olabilir. Bilgisayar dediğime bakmayın, oyun tüm platformlarda bulunuyor. Daha çok kendi adıma konuştum diyelim. Arkadaşlarımı oynayacağımız oyun için beklerken PAC-MAN’i açıp birkaç maç oynadığım oldu. Dakikaların nasıl geçtiğini hissettirmediği gibi birazcık mücadeleyi seven insanlar için kısa fakat heyecanlı bir deneyim sunuyor. Boş boş sosyal medyada vakit geçirmekten daha verimli olduğunu düşünüyorum.
10. seviyeye kadar sıralamalı modunda oynayamıyorsunuz. Bunun için bol bol sıralamasız elemeli modunda oynamanız gerekiyor. Sıralamasız modunda isterseniz üç kişi daha size eşlik edebiliyor fakat onun partili bir sistem olduğunu zannetmiyorum. Maalesef o kısmı tecrübeleyemediğim için bir yorum yapamayacağım. Fakat size her türlü amacınızın 64 kişiden son hayatta kalan olmak olduğunu söyleyebilirim.
Son Söz
PAC-MAN oyunlarını seven birisiyseniz dilerseniz boş anınızda birkaç maç atabileceğiniz, dilerseniz de dakikalarınızı verebileceğiniz; rekabeti sevenlerin sıkılmayacağı fakat indirimde alınmasının daha iyi olacağı, görselliği ve oynanışıyla belli bir kesme hitap eden bir oyun. Nostalji ve farklı bir deneyim arıyorsanız kapısını çalabileceğiniz en yeni yapımlardan birisi.