Yeni Simülasyon Oyunu RoadCraft’ı Oynadık, İşte İlk Yorumlarımız!

MudRunner, SnowRunner ve Expeditions off-road simülasyonları ile bu konuda iyi bir şöhrete sahip olan Saber Interactive’in yeni oyunu RoadCraft, yakında çıkacak. Biz de ekip arkadaşım Atakan Gümrükçüoğlu ile oyunun demosunu kısa süreliğine oynama şansına sahip olduk. Bize gönderilen sürümde birbiriyle bağlantılı iki görev içeriği ve deneyebileceğimiz bazı araçlar bulunuyordu. Birlikte oyunun genel yapısına baktık ve ben de sizlere ilk izlenimlerimi paylaşmak için bu yazıyı hazırladım. Dilerseniz gelin, simülasyon severleri nelerin beklediğine birlikte göz atalım.

RoadCraft ön izlemesi: Darbeyi tek noktaya vurmuyor, homojen olarak dağıtıyor

RoadCraft demosunu oynarken yapmamız gereken ilk görev bir bölgedeki ağaçları kesip, köklerini temizleyerek belirli sayıda kütüğü yükleyip belirli bir noktaya götürmekti. Burada farklı iş makineleri tanıtıldı. Örneğin ilki ağaçları kesmeyi ve dallardan temizlemeyi, ikincisi yerde kalan ağaç köklerini öğütmeyi ve üçüncüsü de kestiğiniz ve temizlediğiniz kütükleri yükleyip taşımanızı sağlıyor. Araç kullanımlarının son derece kolay olduğunu söyleyebilirim. Yani RoadCraft’ta sizi araçları veya bunların donanımlarını kullanmak değil, daha ziyade arazi yapısı zorluyor. Bu durum selefinde de böyleydi.

Farming Simulator serisini oynayanlar, ekskavatör, ağaç kesme veya bir vinç sistemine sahip makineleri kullanmanın zor olduğunu bilecektir. Fakat RoadCraft’ta o kadar ayrıntıya inerek işleri zorlaştırmamışlar. Yani ağaç kesme makinesinin aparatını çoğu zaman hareket ettirmeden “L1 + X” tuşlarına veya bunların klavye karşılıklarına basarak bir ağacı otomatik olarak kesebiliyorsunuz. Yine aynı tuş kombinasyonunu yaparak kestiğiniz ve makinenin aparatında duran ağaç kütüğünü ayıklayabiliyorsunuz. Yani buradaki aparatın kullanımı bir simülasyon oyunundan beklenecek kadar detaylandırılmamış. Bunun yerine, araziye karşı mücadele etmenin zorluğu artırılmış ve çabanın o tarafta harcanması hedeflenmiş. Her ikisi de aynı zorluk seviyesinde olsaydı, boğucu olabilirdi. Zaten bu durum bütün iş makinelerinde veya aletlerde aynı değil.

Örneğin yükleyiciyi kullanırken kütükleri toplama ve araca yükleme işlemlerinin tamamını kendi vinciyle yapıyorsunuz. Bu vinç ise son derece detaylı şekilde kullanılabiliyor ve gerçekten “işe yarar bir alet kullanıyormuşsunuz” gibi hissettirebiliyor. Zaten çoğumuz simülasyon oyunlarını da bu nedenle oynuyoruz. Rahatlatıcı olmalarının yanı sıra, bize çaba harcayarak bir şeyler yapabildiğimizi hissettirmelerini seviyoruz. En azından ben böyle düşünüyorum.

Arazi deformasyonu yılların bilgi birikimiyle iyi bir seviyede ve güzel çalışıyor

MudRunner’dan bu yana arazi deformasyonu bu serinin önemli bir parçası, hatta en önemlisi de diyebilirim. Saber bu teknolojiyi yeni oyunda da güzel değerlendirmiş. Bu hem araziyi çok iyi izleyerek hareket etmemizi sağlıyor, hem de bir bölgede uzun süre oynadıktan sonra orada yaptıklarımızın bir hikâyesini yazıyor. Yani ilk görevde temizlememiz gereken bölgede paletli araçlarla çok fazla git-gel yaptığımız için o bölgenin ezilerek renginin değişmesi, dönüp baktıktan sonra oyuncuda bir tatmin de uyandırıyor.

Bunun yanı sıra bu arazi deformasyonu iş makinelerine de yedirilmiş. İlk görevde kütükleri kestikten sonra, elektrik hattı bulunan bir bölgeden, bulunmayan bir bölgeye kablo altyapısı yapmamız istendi. Bunun için gerekli araçlar verildi ve biz de Atakan ile yoldaki ağaçları ve ağaç köklerini temizleyerek, araziyi uygun hale getirerek o araç yardımıyla kablo altyapısını yürüttük. Kullandığım araç gerçekten zeminin altına bir kablo döşediğinden, arazinin de buna uygun şekilde prosedürel olarak deforme olduğunu gördüm. Yani önceden ayarlanmış dokular yerine, görüntüsüyle son derece organik şekilde bana oraya gerçekten de kablo döşediğimi kanıtladı.

• İlginizi Çekebilir: “Expeditions: A Mudrunner Game” incelememiz

Çeşitlilik ve performans

RoadCraft çeşitlilik konusunda seleflerinden çok daha iyi bir oyun olacak gibi görünüyor. Zira yeni oyunda köprüler inşa edebiliyor, asfalt döküp silindirle düzleyebiliyor ve birçok farklı şekilde dünyaya müdahale edebiliyorsunuz. Yani oyun çamur ve ormanlardan oluşan dünyasında “gel de yol yap” der gibi size imkan sunuyor. Görevlerin herhangi birinde yol yapma bulunmasa da bu görevler bittikten sonra demo sürümü bize ilgili aletleri ve iş makinelerini görme fırsatı verdi. Onları kullanarak daha sonra kolayca seyahat edebileceğimiz asfalt bir yol yapma fikri bile beni şimdiden memnun etti.

RoadCraft’ın demosunu oynadıktan sonra oyundan yana kalan tek endişemin performansı olduğunu söyleyebilirim. Oynarken herhangi bir takılma, çökme gibi ciddi optimizasyon sorunları yaşamadık ama tam anlamıyla tutarlı bir performans aldığımı da söyleyemem. Yüksek ayarlarda AMD FSR 2.0 ile 60FPS’nin üstüne çıkan kare hızım bazı durumlarda 30 FPS’ye kadar geriledi. Aradaki boşluğun bu kadar fazla olması da oyunun farklı kondisyonlara göre performansının ilerleyen harita ve görevlerde ne kadar değişebileceği konusunda bir endişe yarattı. Atakan da orta ayarlarda DLSS yardımıyla 60FPS’nin üzerinde kare hızlarında oynadı. Hatta oyunun onda bana nazaran daha pürüzsüz çalıştığını söyleyebilirim. İkimizin sistemlerini de aşağıda bulabilirsiniz.

Her ikisinde de yeşilliklerin biraz garip göründüğünü söyleyebilirim.

RoadCraft bende oldukça olumlu bir intiba bıraktı. Tam sürümde içerik zenginliği de tatmin edici seviyede olursa arkadaşlarınızla birlikte oynayabileceğiniz çok iyi bir “sorun çözme simülatörü” olacağını söyleyebilirim. Tabii ki bu durum oyunun performansının tutarlılığıyla da doğrudan ilgili. Şimdilik size aktaracaklarım bu kadardı ancak daha fazlasını merak ediyorsanız, yorumlarda sorabilirsiniz. RoadCraft 20 Mayıs’ta çıkacak. Şimdiden herkese iyi oyunlar dilerim!