Bildiğiniz üzere Offworld Industries’in geliştirdiği gerçekçi taktiksel askeri bir oyun olan Squad’ı da zamanında incelemiştik. Şimdi ise karşımızda farklı bir türde bambaşka bir oyun var. Starship Troopers: Extermination, Taktik ve aksiyonu birleştiriyor ve karşımıza sayısız örümcek ile çıkıyor. Ben bu oyunu gerçekten çok sevdim fakat erken erişimde yer aldığından ötürü çok fazla eksiği bulunuyor. Gelin birlikte tek tek inceleyelim.
Starship Troopers: Extermination nereden geliyor?
1997 yılında çıkan Starship Troopers filmi, serinin hayranları tarafından çok sevilse bile ortalama bir yapım olarak biliniyor. Şimdiye kadar bu evrende geçen doğru düzgün bir oyun görmemek ise oldukça şaşırtıcı. Atari salonlarında karşımıza çıkan 1-2 oyun dışında daha çok masa oyunlarında görme şansına erişebiliyorduk. Şahsen ben evrenin pek hayranı olmasam bile filmi izlerken çok eğlendiğimi söylemem gerekli.
Aslında evrenin oyun dünyasına yayılması da biraz 2022 senesine dayanıyor. Starship Troopers: Terran Command ismiyle çıkan bir gerçek zamanlı strateji oyunu, hayranlar tarafından sevilmiş ve çok güzel bir oyun olarak lanse edilmişti. Tabii bu durum, halihazırda büyük bir evren hikayesini kullanmak isteyen yapımcılar ile dolmuştur. Yani, kim böyle bir fırsatı kaçırmak ister ki?
Starship Troopers: Extermination ise benim asla duymadığım, bir kere bile görmediğim fakat görür görmez ilgimi çeken bir oyun olmayı başardı. Aksiyon var, dev böcekler var, üs inşa etme var, bilim kurgu var, var oğlu var. Resmen ortaya karışık yüklenmiş bir oyun gibi kendisi. Ancak işini güzel yapıyor ve baya eğlenceli olduğunu söylemem gerekli.
Erken erişim dönemi
Tabii oyun 17 Mayıs’ta çıktı fakat bazı teknik hatalar ile karşımıza geldi. Oyunun inceleme kodu bana 15 Mayıs gibi gelmiş olsa bile sunucularının oyun çıkışıyla birlikte açılacağını öğrenmem ile küçük bir şok yaşadım. Çıkışından önce yalayıp yutar ve sizlere düşüncelerimi aktarırım diye beklerken zaman geçmek bilmiyordu adeta. Neyse, gelgelelim günler 17 Mayıs’ı gösterdiğinde sunucular açıldı ve oyunun fiyatı da belli oldu. Ama bir sorunumuz vardı. Oyuncular nerede?
Oyunun başına oturduğum gibi önce arayüzü, daha sonra ayarları ve bilumum yapılabileceklerime baktım. İlk başta öğretici mod’u oynamam gerektiğini fark ettim. Çünkü oyunun mantığını kavramam gerekiyordu. Her şeyi öğrendikten ve artık gerçek bir maceraya hazırken bir de ne göreyim? Sunucular yok, oyuncular yok.
Tabii bu durum fazla sürmedi ve 1-2 saat içerisinde sunucular da açılmış oldu. Oyuna girer girmez biraz afalladım. Işık çok fazlaydı, kontroller hassastı, insanlar ne yapacağını pek bilmiyordu –benim gibi– ve bu yüzden biraz amatör takılmaya karar verdim. Normal şartlarda her oyunun bir amacı bulunuyor. Bazen bu amaç bir üs inşa edip sürüyle gelen böcekler arasında hayatta kalmanız gerektiği, bazen ise bir maden çıkartıp onu üs binasına götürmeniz gerektiği gibi şeylerden ibaret. Tabii bunlar harmanlanarak farklı kombinasyonlar çıkartılabiliyor. Aynı zamanda tüm görevlerin yer aldığı oyunlara da denk gelmeniz çok olası.
Oyunda yapmanız gereken her şey
Oyun içerisinde Squad’tan alışık olduğumuz bir grup sistemi var. Sunucu içerisindeki oyuncular kendi aralarında 4 farklı mangaya bölünüyor ve hem kendi aralarında konuşabiliyor hem de oyundaki diğer tüm oyuncular ile iletişim kurabiliyor. Her manganın belirlediği bir kaptan, ve her oyuncunun hesap vermesi gerektiği bir takım sorumlusu bulunuyor. Takım sorumlusu ne derse manga kaptanları da birliğinde bulunan oyunculara o yönde talimatlar veriyor.
Peki bu talimatlar ne? Yukarıda da bahsettiğim gibi oyunun amacına yönelik düzenlenecek operasyonlar. Bir grup maden çıkartmaya giderken, diğer grup haritanin ucundaki bitmek bilmeyen böcek sürülerine karşı koymaya çalışıyor. Bir diğer grup ise başka bir maden toplama aracını üs inşa ederek korumak ile görevlendiriliyor. Ancak bu durum, oyun ve oyuncular yeni olduğu için henüz tam oturmuş bir sistem değil. Yani Squad içerisinde görebileceğiniz taktiksel ve takım oyununu görmemiz için oyuncuların biraz daha alışması gerektiğini düşünüyorum.
Karakter sınıfları ve silah seçenekleri
Sunucuya girmeden önce karakterinizin eşyalarını düzenleyebileceğiniz bir alan bulunuyor. Oyunda seviye sistemi olduğundan dolayı bu düzenleyebileceğiniz silah, bomba veya yetenek gibi özellikleri kazanabilmek için seviye atlamalı, seviye atlamak için ise çok oyun oynamanız gerekiyor. Her seviye sonrası oyun sizi ödüllendirmeyi de ihmal etmiyor. Oynadığınız sınıfın bir sonraki silahı, daha farklı bir yeteneği veya kullanabileceği farklı bir bomba türünü sizlere sunuyor.
Hunter, Bastion ve Operator adında üç sınıfımız var. Hangi sınıfta oynarsanız onun seviyesi yükselirken diğerlerinin seviyesi aynı kalıyor, bunu unutmamak lazım;
- Hunter: Daha çok oyunun öncü birliği olarak nitelendirilebilir. Hızlı olması ve arkasında yer alan “Jump Jet” özelliği sayesinde ulaşılamayan yüksekliklere çıkabiliyor. Oyuna ilk defa girdiğinizde henüz öğrenme aşamasında olacağınız için bu sınıfı kullanmanız daha doğru olacaktır. Zaten sunuculardaki çoğu oyuncu şu an bu sınıfı tercih ediyor.
- Bastion: Oyunun tank sınıfı konumunda. Biraz daha ağır bir sınıf ancak daha dayanıklı ve sürülere karşı daha dirençli olabiliyorsunuz. “Siege Mode” özelliğini aktif ettiğiniz zaman etrafınızda sadece sizi koruyan bir kalkan alanı çıkıyor ve hareket etme şansınız bulunmuyor. Fakat kalkan açıldığı zaman etraftaki düşmanlara itici bir kuvvet uygulanıyor. Aynı zamanda etrafınız sarıldıysa bu özelliği kullanmak resmen hayat kurtarıcı bir durum oluyor.
- Operator: Bu sınıf ise oyunun şifacısı gibi. Genellikle çoğu hafif silahı kullanabiliyor olmasının yanı sıra bazı keskin nişancı tüfeklerini de kullanma şansınız oluyor. “Medical UAV” özelliğini açtığı zaman ise etrafına ufak bir dron bırakıyor ve bu dron, yanınızda kim varsa siz dahil can yenilenmesi sağlıyor. Daha çok taktiksel olarak tercih edilen bu sınıf, eğer oyunu “bam güm” oynamayı seven biriyseniz size sıkıcı gelebilir.
Oyunun haritası nasıl? Yeterince büyük mü?
Evet, oldukça büyük. Fakat toplu bir amacınız yoksa her oyun maksimum 25-30 dakika dürüyor. Belki o kadar bile yoktur. Toplu amaçtan kastım, yani oyun içerisinde birden fazla görevinizin olduğu ve gruplara bölünmeniz gerektiği durumlar oluyor. Eğer bu durum yoksa ve sadece 1-2 görev ile birlikte oyun bitecekse en fazla 30 dakikanızı harcayacaksınız.
Haritası ise bence yeterince büyük ve kolay ezberlenebilir. Benim gibi görsel hafızası kuvvetli oyuncular 2-3 oyundan sonra neyin nerede olduğunu rahatlıkla anlayabilecekler. Zaten oyun içerisinde haritaya bakmak gibi bir derdiniz pek olmuyor. Normal kamera açısındayken de size ne yapmanız gerektiğini gösteren şeffaf simgeler havalarda beliriyor. Sizde oraya gidip oyunun sizden istediği görevi yapmaya çalışıyorsunuz. Bu yüzden harita kontrolü şu an için pek gerekli değil. Ancak ilerleyen dönemlerde yeni gelebilecek oyun modlarında çok efektif kullanılacağını düşünüyorum. Birde anlamadığım bir şekilde oyun içerisinde skor tablosu yok. Aslında buna hiç gerek yok çünkü her oyunun sonunda takımınız içerisinde kim kaç böcek vurmuş, ne kadar ölmüş veya kaç kere takım arkadaşını kurtarmış gibi bilgiler gösteriliyor. Ancak uzun oyunlarda bunu bir skor tablosu olarak oyun içerisinde görebilseydik fena olmazdı bence. En azından oyunun gidişatına göre gaza gelirdik.
Üs inşa etmeden de kısaca bahsedelim o zaman
Oyun içerisinde bazı görevleriniz üs inşa etme ve bu yapılarda hayatta kalmanıza odaklı oluyor. Kontrol merkezinden bölgenize gönderilen bir maden toplama aracını böcek sürülerinden korumanız gerekiyor. Bu sürüler ise birkaç dakika boyunca akın akın geliyor ve tek bir bölgeden saldırmıyorlar. Genellikle inşa ettiğiniz üs çevresinde böceklerin saldırı gerçekleştirebileceği 3-4 farklı yol var.
İnşa şemaları arasında ise yüksek ve alçak duvarların yanı sıra merdivenli duvarlar, nişancı kuleleri, makineli tüfekler ve elektrikli duvarlar yer alıyor. Aynı zamanda yaptığınız üsten çıkmak veya girmek için bir kapı inşa etmeniz gerekiyor. Tabii bunları tek başınıza yapmıyorsunuz. Diğer oyuncular ile birlikte anlaşmalı olarak çalışmanız gerekiyor. Bölgedeki her noktayı iyice kapatmanız gerekiyor ve böceklere karşı savunmanız gereken bir alet olduğunu unutursanız vay halinize.
Oyuna henüz yeni yeni alışan kullanıcılar bu olayın ciddiyetini pek kavrayabilmiş değil. Özellikle neyin nereye inşa edilmesi gerektiğini henüz tam bilmiyorlar. Böcek sürüleri ise inşa ettiğiniz duvarları yıkabiliyorlar. Bu yüzden 2-3 kişinin devamlı olarak bu yapıları tamir etmesi de oldukça önemli.
Peki Starship Troopers: Extermination alıp yürür mü?
Bence evet, hatta kesinlikle. 16 kişiye kadar oyuncu desteği sunması bence çok iyi. Böylelikle sunucular sürekli dolu olacaktır. Şimdilik 2 farklı oyun modu ve 3 farklı zorluk bulunsa bile kesinlikle güncellenerek yeni özellikler ve modlar eklenecektir. Ayrıca ileride turnuvalar düzenlenirse de pek şaşırmayacağımı söyleyeyim.
Aslında oyunun yürüyüp gitmesi sadece iki şeye bakıyor. Bunun ilki, erken erişimden çıkmadan önce oyuncu geri bildirimleriyle çeşitlendirme çalışmalarının hızlıca yapılması. Haritanın biraz daha doldurulması, oyun içi farklı görevler eklenmesi veya farklı sınıflar getirilmesi gibi durumlar söz konusu olabilir. İkincisi ise kesinlikle iyileştirmeden geçiyor. Oyunun bariz bir optimizasyon sorunu olduğu belli. Erken erişimde bulunmasından dolayı pek fazla sorun edilmeyecek bir durum olsa bile, yine oyuncuların geri bildirimlerine kulak asılmalı ve kesinlikle güncellemeler ile daha stabil bir performans elde edilmeli. Bu iki durum çözüldüğü takdirde çok yüksek ihtimalle oynaması daha keyifli ve daha dolu bir oyun olacaktır.
Erken erişimde olmasının getirdiği bazı sorunlar
Tabii her oyunun erken erişimde yaşadığı çoğu sıkıntı Starship Troopers: Extermination içerisinde de bulunuyor. Yukarıda belirttiğim durumlar haricinde bunları size hem kısa kısa hem de maddeler şeklinde açıklamayı düşünüyorum;
- Oyun içerisinde bariz bir ışıklandırma sorunu mevcut. Bunun kesinlikle düzenlenmesi gerekli. Benim gibi Fotofobi rahatsızlığına sahip oyuncuların bence şimdilik güncelleme beklemesi gerekiyor.
- Koşarken silah doldurma seçeneği var ancak ateş etme seçeneği yok. Aslında “Neden koşarken ateş edemiyoruz ki?” demiyorum. Koşma mekaniğini bıraktıktan sonra ateş etme ve nişan alma eylemleri arasındaki geçiş süreci çok uzun. Bunun düzenlenmesi elzem.
- Daha efektif bir öğrenme aşaması yer almalı. Oyuncuların çoğu ne yapması gerektiğini henüz tam bilmiyor. Özellikle üs inşa etme kısmında saçma sapan yapılar görmeniz çok olası.
- Oyundaki vuruş hissiyatını pek beğenemedim. Özellikle böcekler ile savaşırken yapılan silah ateşlemeleri bana istediğim gibi bir geri bildirim sunamıyor.
- Farklı haritaların gelmesi lazım. Sürekli aynı harita içerisinde oynayıp aynı görevleri yapmak bir süre sonra oyuncu kaybına yol açabilir.
- Ana menü biraz daha stabil çalışabilmeli. Özellikle sekmeler arasında gezinirken takılmalar gerçekleşiyor.
- Oyuna girmeden önce gerçekleştirilen sınıf düzenlemeleri kısmı, yani “Loadout” kısmı her oyunu kapattığınız zaman sıfırlanıyor. Sınıfınız için seçtiğiniz silah veya bomba gibi özellikler sıfırlanıyor ve her oyunu açtığınızda bunu tekrarlamanız gerekiyor.
Son sözlerim
Gelelim fasulyenin faydalarına. Starship Troopers: Extermination, özünde güzel düşünülmüş bir çevrimiçi oyun. Arkadaşlarınız ile veya farklı insanlar ile böcek sürülerine karşı savaşıp belirli görevleri yerine getirmek pek keyifli. Ama eğer Araknofobi gibi bir fobi sahibiyseniz bu oyun hiç sizlik değil. Çünkü dev böceklerden başka düşmanınız bulunmuyor.
Oyun içerisinde diğer insanlarla iletişim kurmak ise çok büyük bir zevk. Squad içerisinde bu durum ciddiyetini korurken Starship Troopers: Extermination içindeyse durum tam tersi. Herkes neşeli ve rol yapma durumları söz konusu. Bir oyuncu öldüğü zaman diğerleri arkasından “Karısı ve çocuğuna ben haber veririm.” veya “Ülkesine hizmet ettiği için çok onu daima saygıyla anacağız!” Gibi sözler duymanız çok olası. Hatta bazen yerde yaralı yatan ve kaldırılmayı bekleyen oyunculardan şöyle yakarışlar duyabiliyorsunuz; “Aah bacağım, sanırım bacağımı kaybettim dostlar. Birisinin beni taşıması gerekiyor.”
Bu tür rol yapma konuşmalarını duymak çok ama çok zevkli. Tabii oyuncuların çoğu İngilizce konuştuğu için Türk birini bulmak çok zor, şimdilik. Fiyatına rağmen bu inceleme ile Starship Troopers: Extermination’a karşı bir şevk barındırdıysanız bence bir şans vermelisiniz dostlar, sevgilerle.