Synduality Echo of Ada kapalı beta incelememize hoş geldiniz sevgili okurlarımız! Bugün sizlerle Bandai Namco’nun yeni aksiyon, 3. şahıs shooter oyunu Synduality’nin betası hakkında kısaca konuşacağız.
Synduality’i oynamadan önce, oyunu tamamen bir online shooter sanıyordum. Ancak içinde elbette PvP olmasının yanı sıra bolca da PvE elementleri mevcut. Bu noktada biraz Division’ı kendine rehber almış gibi hissettim. Çünkü oyuncularla dostta olabildiğiniz gibi kaynaklar için savaştığınız da oluyor. Ama kardeş kardeş takılıp sadece görev de yapabiliyorsunuz.
Dikkat, buralarda kaynak sınırlı!
Öncelikle temamız artık görmeye çokça alışık olduğumuz kıyamet sonrası bir dünyada geçiyor. Bu evrende de hasat etmemiz gereken özel taşlar var. Tabii sınırlı sayıda oldukları için de savaş kaçınılmaz oluyor. Bu dünya yaşamaya uygun olmadığı için ise karakterlerimiz birer meka ya da oyunun deyimiyle Beşik Tabutu kullanıyorlar. Ben yazının kalanında da “meka” diyeceğim haberiniz olsun.
Şimdi şöyle bir tekrar düşünmenizi istiyorum. Bandai Namca yapıyor, bir meka oyunu ve de toplamamız gereken kaynaklar var. Bu kaynaklar ile de mekamızı geliştirebiliyoruz. Aynı zamanda da bir TPS… Evet Synduality, yine Bandai Namco çatısı altında From Software’in daha geçen sene çıkardığı Armored Core VI oyununun neredeyse tıpatıp aynısı.
Aksiyon daha iyi olabilirdi…
Armored Core’un aksiyonu çeşitliydi ve de en önemlisi akıcıydı. Ancak Synduality’e baktığımızda, biraz daha basitleştirilmiş bir sistemle birlikteyiz. Tabii Beta sürecinde olduğu için belki ileride de Armored Core’daki mekaniklerden aralara serpiştirirler. Lakin şu an için ben aksiyondan pek keyif aldığımı söyleyemem.
Bir kere düşme hasarı olayı ani aksiyon yapmanızda çok kritik bir keyifsizlik sağlıyor. Bizim bu meka’lar ne kadar beceriksiz, ben anlamadım. Tam düşmeden roketleri aç, yavaşlat kendini kardeşim. Bunu da mı ben söyleyeyim? Ya otomatik yapmayacaksan da bana yaptırt bari.
Silah kullanma çeşitliliği de bana tek düze hissettirdi ama dediğim gibi o çözülebilir bir hata. Sorun şu ki; maalesef çözülmesi bir tık daha zor bir hata var oyunun aksiyonunda. O hata da ne yazık ki vuruş hissi… Vurduğumu hissetmemek bir yana daha kötüsü var; vurduğumu anlamıyorum bile bazen.
Düşmanların sarı renkte zayıf noktaları var ve onlara vurmamız gerekiyor. Ancak vursam dahi bazen anlamıyorum. Ne düşmanlar güzel bir tepki veriyor ne de siz güzel bir tepki alıyorsunuz. Bu düşmanlar zaten mutasyona uğramış yaratıklar olduğu için de siz güvenli makineniz ile onlara uzaktan hasar verirken pek bir mücadele duygusu hissetmiyorsunuz.
Oyunun aksiyon anlamında epikleştiği tek kısımlar diğer meka’larla yaptığımız savaşlar ama yine de çok bir şey beklemeyin. Dümdüz birbirinize sıkıyorsunuz işte ama gerçek biriyle savaşma gerginliği tabii ki oluyor. Ancak bu da size kalmış bir durum, çünkü tamamen barışçıl bir şekilde de takılabilirsiniz.
Hepsi bir yerde, ana menüde!
Menüden ulaşabildiğiniz bir çok sekme var. Garajınızı geliştirip meka’nıza yeni özellikler geliştirebiliyorsunuz. Ancak garajdaki bölümleri tek tek oyunun dünyasından kazandığınız materyaller ile inşa etmeniz gerek. Bu noktada mobil oyunlardan alıştığımız şekilde, oyun bu inşa için belirli bir süre veriyor. O süre sonunda da yeni özelliklere kavuşabiliyorsunuz. Hadi normal oyunda yaparsınız anlarım da Beta’da neden zorunlu olarak bizi beklettiklerini hala anlayamadım.
Bunun dışında market ve ekipman seçme kısımları da var. Bu kısımlar Armored Core’dakilerin hemen hemen aynısı. Tasarım olarak bile benzediklerini söyleyebilirim. Bir de meka’yı kullanan karakterimizi yani kendimizi de özelleştirebiliyoruz.
Oyun temel olarak size nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini sunduğu görevler ile belirtiyor. Siz o görevleri baz alarak hem hikayede ilerliyorsunuz hem de yeni bir harita ve de yeni özellikler açıyorsunuz. Görevler genel olarak “x silahı ile y kadar düşman öldür” ya da “x geliştirmesini aç” minvalinde.
Artık bu durumdan sıkıldık!
Görsellik hoş dursa da daha Beta’da olduğu için üzerine çok konuşmaya gerek duymuyorum. Ayrıca buna teknik kısımlar da dahil. Sadece; PS5’te Beta’nın 30fps çalışması yanlış bir karar olmuş. Bu oyun zaten akıcı değil bir de 30 kare hızına düştüğünde gözler “çile bülbülüm çile” şarkısını söylemeye başlıyor.
Hadi AAA oyunlarda alıştık artık ama böyle minik oyunlar da 30fps’ten çıkacaksa biz artık dükkanı kapatıp gidelim. Elbette Beta olduğu için çıkışta 60fps’te sağlayacaklarını düşünüyorum ama ne hale geldiğimizi görmenizi istedim.
Sonuç olarak Synduality…
Synduality bence en azından bizim ülkede ne yazık ki çok fazla ses yapabilecek bir oyun değil. Artık işin içinde olunca Türkiye’deki oyuncuların neyi sevip sevmeyeceğini de anlayabiliyorum. Free to Play mi olacak diye ufak bir araştırma yaptım ancak kesin bir sonuç bulamadım. Ücretli ise şansı çok daha düşük çünkü.
Eğer siz de geçen sene çıkan Armored Core VI: Fires of Rubicon oyununu sevdiyseniz, elbette çıkınca bir şans verebilirsiniz. Eksiklerini Beta sürümü olmasına yoruyorum ve zaten birkaçı da düzeltilebilecek eksiler. Dilerim yapımcı firma çıkış tarihine kadar ellerinde geldiğince hataları ayıklar ve güzel de bir çıkış gerçekleştirir. Bir başka yazıda görüşmek üzere Ataritalılar!