The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryel Standartlar

Paylaş

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Selamlar sevgili okuyucularımız, The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom incelememize hoş geldiniz. Siz ne düşünüyorsunuz bilmem ama, ben bu oyunu Nintendo’nun bu sene attığı bir son dakika golü olarak görüyorum. Çok değil, daha bundan birkaç ay öncesine kadar bu oyundan haberimiz bile yoktu. Sizden saklım yok, duyurulduğu zaman, “Hmm peki, belli ki bu sene satışlardan memnun kalmadılar ve farklı bir Zelda oyunu yapacaklar.” diye düşünmüştüm. Ama bu düşüncemin büyük bir yanılgı çıktığını sevinerek söylemem gerekli. 

Hayır, Zelda adına sığınıp küçük bir oyun yapmak değilmiş amaçları. Ciddi ciddi bu sene bir Zelda oyunu yapmakmış. Tabii oyunu çıkıştan sadece birkaç ay önce duyurmak pek usüle uygun değil. Ama zaten “Zelda” öyle bir marka ki Nintendo’nun reklama bile ihtiyacı olmadığını görmüş olduk. Öncelikle bu oyun harbiden Legend of Zelda çünkü ana karakterimiz Link değil, Prenses Zelda. Ve oyun bunu gerek oynanış, gerek hikaye bakımından o kadar başarılı yansıtmış ki… Girizgahı daha da uzatmadan bir an önce incelemeye dalmak istiyorum. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Alışılagelmiş bir kahraman/prenses hikayesi; ama tersten!

Nintendo, bu sene uzun zamandır yapması gerekeni yaptı ve sonunda kadın karakterlerine de kendi maceralarını sunma şansı tanıdı. Açılışı Princess Peach: Showtime ile yaptık ve Echoes of Wisdom ile de devam ediyoruz. Bu arada The Legend of Zelda tarihine göre Zelda karakteri aslında bayağı güçlü ve bizi neden yıllarca hep Link ile oynamaya hapsettiler hiçbir fikrim yok. Bu yüzden değişimin harika hissettirdiğini söylemek gerek. 

Oyuna Link olarak başlıyoruz ve bunu ilk gördüğümde yüzümde oluşan tebessümü hayal bile edemezsiniz. Geçen senelerde çıkan The Legend of Zelda: Link’s Awakening Remake’ini oynadıysanız, bu ilk sekanstaki oynanış size bayağı tanıdık gelecektir. Gerçi sanat tasarımı olarak da Link’s Awakening ile bayağı benzerler. Hatta ben Echoes of Wisdom fragmanından sonra, bu oyunun muhtemelen Link’s Awakening öncesi ya da sonrasında geçtiğini düşünmüştüm. Araştırmalarıma göre Ocarina of Time sonrası ortaya çıkan alternatif evrenlerden biri olan; Fallen Hero zaman çizelgesinde Oracle of Ages ve A Link Between Worlds oyunları arasında geçtiği de tahmin edilmekte. Ne yazık ki kesin bir sonuç bulamadım.

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Her neyse hikayemize geçersek; oyuna Link’i kontrol ederek klasik bir zindanda başlıyoruz. Şaşırtıcı gelecek ama görevimiz, Zelda’yı Ganon’ın elinden kurtarmak. Bir çeşit kristalde hapis kalmış Zelda ve bizi bekleyen Ganon’a ulaştığımızda tabii ki kavga başlıyor. Ama tam Ganon’ı alt ettiğimiz esnada, bize her şeyin planlı olduğunu gösteren bir kahkaha atıp ortadan kayboluyor. Tam o esnada ise yerde kocaman bir yarık açılıyor ve Link içine doğru çekilmeye başlıyor. İkili tamamen batıp kaybolmadan önce Link, Zelda’nın hapis kaldığı kristali oku ile parçalıyor ve onu serbest bırakıyor. Zelda ise kahramanına teşekkür bile edemeden, etrafı kaplayan yarıktan kurtulmak için oradan kaçıyor. 

Ancak Hyrule Kalesi’ne döndüğümüzde görüyoruz ki bu yarıklar krallığın dört bir yana dağılmış ve insanları içine çekiyor. Zelda’nın babası Hyrule Kralı ve birkaç danışmanı da kaleye ulaştığımızda gözümüzün önünde taht odasında ortaya çıkan bir yarık yüzünden kayboluyorlar. Ancak yarıktan Kral’a çok benzeyen bir taklitçi çıkıyor ve tüm bu karmaşayı Zelda’nın çıkardığını söyleyip onu hapse attırıyor. Hapisten Tri adında nesneleri kopyalama gücüne sahip uçan bir yaratığın ona verdiği büyülü bir asa sayesinde kaçan Zelda, yarıkları ve üzerine kalan bu suçlamayı temizlemek adına tüm Hyrule Krallığı’nı kapsayacak uzun bir yolculuğa başlıyor. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Zelda oyunlarını hikayesi için oynayanımız var mı inanın bilmiyorum ama burada tekrardan Nintendo’nun oyunculara ne kadar saygı duyduğunu söylemeden geçmemek gerek. Tamamen sallama bir hikaye de yapabilirlerdi. Ancak tam aksine çevrede okuyacağınız diyaloglar ve görseller ile genişleyen, sonucun nereye bağlanacağını merak ettiğiniz gizemli bir hikaye yazmayı tercih etmişler. Mevzu bahis bir Zelda oyunu olduğunda sanırım daha çok çalışıyorlar. 

Belli başlı bir ana görev serimiz var tabii. Bu görevler tıpkı diğer Zelda oyunlarında da olduğu gibi, bizi Hyrule Krallığı’nın bildiğimiz meşhur lokasyonlarına götürüyor. Gerudo Çölü, Goron Şehri, Zora Köyü; her yer var. Lakin oyunun açık dünyasında gezerken tanıştığınız kişilerin verdiği veya sizin tamamen rastgele keşfettiğiniz yan görevler de mevcut. Bu kısımlarda ise Hyrule halkının oluşan yarıklara tepkisini diyaloglar ile göstermeyi unutmamışlar. Böylece daha yaşayan bir dünyada olduğunuz illüzyonu başarıyla aktarılmış. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Eski sistemin büyük geri dönüşü!

Oyunda tabii ki her Zelda oyununda gördüğümüz gibi irili ufaklı sürüyle zindan var. Açık dünyada gezerken, gözünüzü dört açmanız lazım. Çünkü önceki iki oyundaki Shrine’lara benzettiğim bu tadımlık küçük zindanlar haritanın dört bir yanına dağıtılmış durumda. Bu da açık dünyadaki keşif hissini gayet artırıyor. Ana görev serilerinde ise gitmemiz gereken bariz ana zindanlar var. Amacımız Hyrule’un dört bir yanına dağılmış bu yarıkları yok etmek ve hepsini de Tri’nin bu yarıklara hapsolmuş arkadaşlarını kurtararak yapmamız gerekmekte.

İlk ana zindana girdiğim zaman ise sevinçten çığlık attım. Sonunda eski Zelda zindanları geri dönmüştü. Sizi bilmiyorum ama ben eski Zelda oyunlarındaki katmanlı yapıdaki devasa zindanları, bu yeni serideki Shrine’lara göre daha çok seviyorum. Evet Breath of the Wild ve Tears of the Kingdom’daki Divine Beast kısımları da benzer yapıda olsa da şu izometrik açıda dümdüz odacıklardan oluşan zindan tasarımının tadını bana verememişlerdi. Bu kamera açısı ile ilgili bir problem de değil, çünkü Ocarina of Time oynarken de bu tadı yakalayabilmiştim. Neyse işte, eski dostumun geri dönmesini sevgiyle selamladım. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Peki bu kadar övdüğüm ana zindanların olayı ne? Açıkçası hiçbir olayı da yok. Hatta seriye son iki oyunla girenler için pek bir şey ifade de etmeyebilirler. Ama hiç bilmeyenler için şöyle açıklayayım; temelde “aşamaları geç ve bir üst kata ulaş” mantığında ilerliyoruz. Zindanların belli başlı katları oluyor ve her odadaki düşmanları yenip, bulmacaları çözüp veya ana kapının gizli anahtarını bulup diğer katlara ulaşıyoruz. Bunu yaparken de tıpkı bir Souls oyununda olduğu gibi kısa yol bağlantıları açıyoruz. Nihayetinde de zindanın bölüm sonu canavarı ile kapışıp olayı bitiyoruz. 

Zelda, her zindan sonunda oynanışa çeşitlilik katacak farklı yetenekler veya ekipmanlar kazanıyor. Böylece ana hikayede ilerlemiş olup, eskiden ulaşamadığımız kısımlara ulaşmaya başlıyoruz. Ana zindan veya küçük zindan fark etmeksizin genel tasarımları çok beğendim bu arada. Ama küçük zindanların, beni onları yapmaya teşvik edecek kadar iyi ödüller sunduğunu düşünmüyorum. Hatta oyunda genel olarak ödüllendirmelerde çok sığ davranılmış gibi hissettim. Aynı Star Wars Jedi: Survivor oyunundaki gibi, keşif başarınız bence düzgün tebrik edilmiyor. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
Bazı mini zindanlar 2D yapıda yapılmış. Bu şekildeki farklı atmosferler zindanları daha çeşitli kılıyor.

Sizin dövüşmediğiniz bir dövüş sistemi?

Artık oyunun adında yazan meseleye geçelim. Evet, başlığı doğru okudunuz. Oyunda siz dövüşmüyorsunuz. O zaman bu sıkıcı olmaz mı? Durun durun hemen celallenmeyin. Şuna kefilim ki; bu oyunda göreceğiniz dövüş sistemi, muhtemelen en eğleneceğiniz sistemlerden biri olacak. Konuya dalmadan önce bir hatırlayalım. Hani yukarıda yazdım ya bizim uçan eleman Tri, Zelda’ya bir tane asa veriyor. İşte o asayı kullanarak tüm bu kopyalama işlemlerini yapıyoruz. 

Daha iyi açıklamak gerekirse, Zelda bu mızrak sayesinde -abartmıyorum- nerdeyse her nesneyi kopyalayıp yapıştırabiliyor. Buna yaratıklar da dahil. Böylece oyundaki tüm düşmanları sizin mızrağınız ile “spawn” ettiğiniz zararsız halleri ile kapıştırabiliyorsunuz. Bunu sadece izlemek tabii ki sıkıcı olurdu ama oynanışa o kadar güzel yedirilmişler ki. Agro bir anda size döndüğü zaman, güvenli alanınızı terk etmek zorunda kalıyorsunuz. Neredeyse her yaratığı, onu bir kere yenme zorunluluğunu başarıyla tamamladıktan sonra kopyalayabiliyorsunuz. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Düşman nerdeyse herkese tek atıyor ise, belki de onu her taraftan çevreleyecek şekilde sizin ürettiğiniz yaratık echo’ları ile sarmanız gereklidir. Sadece dövüşmek için de değil; önünüzde taştan bir duvar mı var? Hiç sorun değil, bomba atan uçan canavarı çağırıp patlatalım. Orası tırmanmak için çok mu uzun? Tamam, örümceği çağıralım da ağına tırmanıp yukarı çıkalım. Gizli mi gitmemiz gerekli? Peki, en çabuk kırılabilir olan cam kaselerden üretelim de, yere fırlatıp düşmanları farklı yerlere çekelim. 

İşte bu noktada oyunun o meşhur “Sandbox” havasını her zamanki gibi oynanışa muazzam şekilde entegre etmiş olduğunu fark ediyorsunuz. Her oyunda eğlenceli yeni geliştirmeler yapıp bizi hep şaşırtmayı nasıl başarıyorsun anlatsana Nintendo? “Eksisi hiç mi yok bu sistemin Seyidcem, para mı aldın bu kadar övüyorsun, sen yapmazdın?” dediğinizi duyuyorum. Ama harbiden eksisi yok yani sevgili okurlarım. Uzun zamandır bir oyun, bakın Nintendo oyunu da değil direkt oyun, beni başında bu kadar tutmamıştı. Bence The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom, Super Mario Wonder’dan beri Nintendo’nun yaptığı en iyi yeni oyun bu diyebilirim.

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Echoes ile sınırlı kalmadılar tabii ki… 

Şimdi tabii bu Nintendo, onlardan çeşitlilik görmeye alışık olduğumuzu bildikleri için durmamışlar. Echoes sistemi size sınırsız özgürlük veriyormuş gibi dursa da elbette sınırı var. Her “spawn” edilebilir yaratık, Tri’nin sayılı haklarından yiyor. Düşmanın boyutuna veya gücüne göre bu sayılı haklar yeri geldiğinde birkaç tane “spawn” hakkı tanımanın yanı sıra ucu ucuna bir taneye yetip, hatta bazen hiç yetmediği zamanlara da yol açabiliyor. Bu hakları ise büyük yarıkların olduğu ana zindanları ve etraftaki küçük yarıkların civarında bulunan orta seviye zindanları bitirip, yani Tri’nin arkadaşlarını kurtararak yükseltebiliyoruz. 

Ancak oyun bir noktada Zelda’ya “ultimate” sayılabilecek bir süper güçte veriyor. Hyrule efsanelerinden biri olan Master Sword’a erişen Zelda, kısıtlı süreliğine yolunu açmak ve düşmanlara yüksek hasarlar vermek için kılıcı kullandığı süper bir mod açabiliyor. Bunun zaman ve hasar geliştirmesini de bu oyundaki hikayeye göre, kılıcın yaratıcısı ve Link’in ustası olan Lueburry Amcanın evinden yapabiliyoruz. Ayrıca etrafta çeşitli yerlerde bulunduğunuz haritadaki çevre koşullarına göre yardımcı olacak ekipmanlar da bulabiliyorsunuz. 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Tek geliştirme yapmamız gerekenler bunlar değil. Klasik olarak can barımızı arttırmak için de etrafa dağılmış gizli can konteynerleri toplamamız gerekli. Bence bu can yükseltmelerini sakladıkları yerler başarılı olmuş. Bunun dışında sürüyle yemek, baharat, materyal falan buluyorsunuz. Bunları haritada bulacağınız Smoothie yapan Scrub’lara götürürseniz size canınızı temizinden tazeleyecek içkiler yapıyorlar. Çünkü yemekler tek başına pek yeterli olmuyorlar. 

Son düşüncelerle kapatıyoruz!

Daha oyunun barındırdıklarını sabaha kadar böyle sayarız gider. Gerçekten düşük olan beklentimi yüzüme çarpıp, beni keyiflendirmeyi başardılar. İlk izlediğimde küçük bir ara oyun olarak gördüğüm ve pek takmadığım Echoes of Wisdom, bence tam paket bir Zelda oyunu olmuş. Hele görsel tasarımı, sanat tasarımı ve müzikler konusundan bakarsak; tadına daha da doyum olmuyor. Hem de performans olarak Switch’in artık son dönemi dediğimiz şu günlerde. 

Oynanıştaki farklı ama eğlenceli yapısı, keşfedilebilecek yan içeriklerle dolu açık dünyası, gizem dolu ana senaryosu ile The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom’ı Nintendo Switch sahibi herkese öneriyorum. Nintendo yine, “Konsol artık öldü mü, bitti mi?” sorularına cevaben sene sonu şovunu yapıp bizlere kesin oynanması gereken bir oyun sundu. Bir başka yazıda görüşmek üzere! 

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
Seyidcem Öztürk
Seyidcem Öztürk
Bazen şarkı yazarım ama daha çok mühendislik ile cebelleşirim. Oyun oynamaksa her daim hayatımın içine entegredir. Çeşitli yazılar ve videolarla dolu oyun basını maceram ise hala devam etmekte. Nintendoʼdan ve Japonyaʼdan çıkmış oyunlar ise ana dalımdır.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom inceleme kopyası, Nintendo tarafından Atarita’ya gönderilmiştir. Selamlar sevgili okuyucularımız, The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom incelememize hoş geldiniz. Siz ne düşünüyorsunuz bilmem ama, ben bu oyunu Nintendo’nun bu sene attığı bir son dakika golü olarak görüyorum. Çok...The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom İnceleme