Yakın zamanda ülkemizde faaliyet gösteren stüdyolardan birisi olan Shadowfall Studios, ilk oyunları olan The Nightscarred: Forgotten Gods’u duyurdu. Kadim Türk Mitolojisi’ni konu alan birinci şahıs aksiyon oyunu, ülkemiz oyuncuları tarafından da büyük ilgi gördü. Biz de hiç zaman kaybetmeden geliştirici ekibe ulaştık ve yeni projeleri hakkında daha fazla detayı öğrenmek için sorularımızı ilettik. Stüdyonun Kurucu Ortağı ve geliştiricilerinden birisi olan Doğa Can Yanıkoğlu da bizi kırmayarak tüm sorularımızı yanıtladı.
The Nightscarred: Forgotten Gods‘a dair merak ettiğimiz her şeyi, gizlilik hususuna da dikkat ederek sorduk ve yanıtlarımızı paylaşıyoruz. Ayrıca sevgili Doğa Can Yanıkoğlu’na da sorularımızı samimiyetle yanıtladığı için teşekkür ederiz.
Shadowfall Studios Röportajı: “The Nightscarred: Forgotten Gods” üzerine soru & cevaplar
Röportaj boyunca göreceğiniz kalınlaştırılmış metinler soruları temsil ederken, yanıtları da hemen soruların altına ekledik.
Ekibin Türk Mitolojisi’ne özel bir ilgisi var
Merhabalar, röportaj teklifimizi kabul etme kibarlığını gösterdiğiniz için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden ve Shadowfall Studios’tan bahsedebilir misiniz?
Tabii ki. Ben Doğa Can Yanıkoğlu. Asıl mesleğim bilgisayar mühendisliği ve uzun yıllar boyunca çeşitli projelerde gameplay ve animasyon programlama üzerine çalıştım. Ekibin kurucu ortaklarından birisiyim.
Proje üzerinde çalışan ekibimiz şu anda çekirdek diyebileceğim, daha çok işin teknik tarafına hakim olan ufak bir ekip. Amacımız ise PC ve konsol oyun sektöründe geçmiş tecrübelerimizden yararlanarak kendi mitolojik kültürümüzü en iyi şekilde yansıtan çalışmalar ortaya çıkarmak. Bunda en büyük pay; ben dahil, ekibin kurucu ortaklarının Türk Mitolojisi’ne özel bir ilgi duymaları olduğunu söyleyebilirim.
Alanında deneyimli bir ekip, daha önce tanıdık oyunlarda da imzaları bulunuyor
The Nightscarred: Forgotten Gods, Shadowfall Studios’un ilk oyunu olacak. İlk projeden böyle kapsamlı ve büyük bir işe girişmek hayli iddialı. Dolayısıyla bunun arka planında neler olup bittiğini de merak ediyoruz. Bizlerle ilk oyununuzun ve stüdyonuzun hikâyesini paylaşabilir misiniz?
Aslında, teknik olarak ilk projemiz olduğu söylenemez. Ben, kendi adıma, geçtiğimiz yıllarda yurt dışında AA bütçeli birçok oyun projesinde yer aldım. Yine Türkiye içinde de, çok yakın zamanda çıkacak olan başka kaliteli bir oyun olan Death Relives’ın lead developerlığını yaptım. Tüm bu projelerde, bir oyunun baştan sona ne gibi süreçlerden geçtiğini, süreçler boyunca nelerin yapılıp nelerin yapılmayacağını açıkça tecrübe ettim. Yine ekibin geri kalanı da çeşitli yerlerde çalışarak projeler yayınlamış kişiler.
Bir önceki cevabımda da belirttiğim gibi, şu anki amacımız bu tecrübelerimizi artık kendimize ait bir projeye yönlendirmek ve ortaya kaliteli bir iş çıkarmak.
İlk senaryo iptal edilip Türk Mitolojisi temalı yeni bir hikâye tasarlanmış
The Nightscarred: Forgotten Gods bugün video oyunları endüstrisinde karşımıza nadiren çıkan, zengin bir temayı ele alıyor. Oyununuzun hikâyesi ve evreni için Türk Mitolojisi’ni seçmenizdeki ana motivasyon neydi? Sizi bu tür bir oyun yapmaya iten güdü tam olarak ne oldu?
Bu aslında tamamen market araştırması yaparken farkına vardığımız bir durumdu. Genelde oyun fikir aşamasındayken ‘market araştırması’ isimli bir çalışma yapılır. Bu çalışma kapsamında, aklınızdaki oyun türüne benzer oyunlar detaylıca incelenir; hangi konular işlenmiş, hangi ülkelere en çok satmış, ortalama oynanma süresi ne kadar, markette bu türe ait kaç tane oyun var gibi. Bu araştırmayı planladığımız oyun türü için yaparken fark ettiğimiz şey, neredeyse tüm fantastik temalı oyunların ya Yunan ya da İskandinav mitolojisinden türemesiydi. Bu mitolojilerin dışına çıkan oyunlar da genellikle Orta Asya Altay mitolojilerinden referanslar alarak kendi dünyalarını oluşturuyordu. Yine, yakın zamanda oldukça popüler olan Black Myth: Wukong isimli oyun da Çin mitolojisinin etkin bir kullanımına örnek.
Tüm bunları incelediğimizde, aklımızda tek bir soru işareti oluştu: Bunca yıldır neden bizim mitolojimiz hiçbir şekilde global markette yer bulamadı? Bu soruyu kendimize sorduktan sonra, zaten hâlihazırda planlamakta olduğumuz birinci şahıs, aksiyon türündeki oyunun eski senaryosunu tamamen çöpe attık ve oyunu kendi mitolojimize özel olarak yeniden tasarlamaya başladık.
Ayakları yere basan bir proje planlaması için açık dünya elementi rafa kaldırılmış
Artık oyunun detaylarına daldığımız sorulara geçebiliriz. The Nightscarred: Forgotten Gods’un çizgisel bir anlatıyla karşımıza çıkacağını biliyoruz. Peki oyunda bir açık dünya görmeyi beklemeli miyiz? Yoksa bölümler de anlatıyla paralel olarak doğrusal şekilde mi ilerleyecek?
Open-world bir dünya oluşturmak gerçekten zor iş. Büyük bir ekip gerekiyor ve oyunun QA gereksinimi de aynı oranda artıyor. Daha ayakları yere basan bir proje planlaması yapmak istediğimiz için ilk projemizde lineer bir anlatıyı tercih ettik. Bu oyunun başarısına göre, devam oyunu için open world bir dünya planlarımız arasında.
Dinamik bir oyun deneyimi için kendi büyülerimizi oluşturabileceğiz
The Nightscarred: Forgotten Gods oyununda, oyuncuların kendi büyülerini oluşturabileceği bir sistemden bahsetmişsiniz. Peki bize bu sistemin detaylarını biraz daha açabilir misiniz? Oyuncular tam olarak nasıl ve ne için kendi büyülerini oluşturacaklar ve bunun savaşlarda yankısı nasıl olacak? Ayrıca bu büyüleri, bahsi geçen fizik bulmacalarında veya haritanın gizli bir bölümünü açmak için kullanabilecek miyiz? Bu tarafta sizden daha fazla detay duymayı çok isteriz.
Bu sistemin çıkış fikri, aslında bu tarz immersive sim oyunlarında fark ettiğimiz bir dizayn sorunu. Çoğu oyunda genelde bir yetenek ağacı olur ve burada puan dağılımı yaparsınız. Bu dağılım karakterinizde kalıcıdır. Durum böyle olunca oyun tarzınızı bir kez seçtikten sonra ve yeteneklerinizi dağıttıktan sonra geri dönüşü olmaz. Bu bize immersive sim oyun tarzı için biraz yanlış geliyor; çünkü immersive sim’in ana amacı oyuncuyu oyun esnasında nasıl ilerlemek istediği konusunda serbest bırakmak.
Bizim bu soruna çözümümüz ise, herhangi bir skill ağacı yerine, oyunculara oyun boyunca çevreden topladıkları ‘yada taşları’nı (yada taşları, mitolojik anlatıda şamanların yağmur yağdırmak veya çeşitli büyüler yapmak için kullandıkları taşların adıdır) farklı kombinasyonlarla bir araya getirtmek. Bu şekilde, her farklı kombinasyon farklı bir büyü oluşturmuş oluyor ve bu büyüleri sol elinize atayarak dövüş esnasında dilediğiniz gibi kullanabiliyorsunuz.
Açık dünyalı bir RYO beklemeyin: Olduğu gibi tükettiğimiz bir aksiyon oyunu olacak
Büyü oluşturma gibi çeşitli oynanış özelleştirme elementlerinin bahsi geçtiğinden, bunu da sormalıydık. Oyununuz içerisinde daha farklı rol yapma oyunu mekanikleri görmeyi beklemeli miyiz? Yoksa olduğu gibi tükettiğimiz bir aksiyon oyunu mu bizleri bekliyor?
Maalesef yine önceki cevaplarımdan birisini tekrarlamış olacağım; ama birincil önceliğimiz ayakları yere basan bir proje planlaması yapmak. Rol yapma öğeleri bu tarz oyunlara kesinlikle bambaşka bir boyut kazandırsa da, bir o kadar da geliştirme süreci için yük oluyor. Şu an için olduğu gibi tükettiğiniz bir aksiyon oyunu olduğunu söyleyebilirim.
8 saatlik bir oyun deneyimi tasarlanmış fakat CO-OP elementi süreyi biraz daha uzatabilir
Henüz oyunun duyurusu yeni yapıldığı için, geliştirme sürecinin belki de erken aşamalarında olduğunu anlıyoruz. Yine de bazı soruları sormanın zararı yoktur, değil mi? Oyuncular The Nightscarred: Forgotten Gods’tan toplamda kaç saatlik bir oyun süresi beklemeli? Fikir aşamasında ne kadar süren bir deneyim planlandı?
Evet, projemiz kesinlikle çok erken bir aşamada. Şu anki planımız 8 saatlik bir oynanış sunmak. İki kişi co-op olarak oynandığı takdirde, bu süre oyuncuların birbirleriyle etkileşimlerine göre daha da uzayabilir.
CO-OP olarak daha kaotik ve eğlenceli bir oynanış sunacak fakat tek başımıza da tadını çıkarabileceğiz
Oyunun eşli şekilde iki kişiyle birlikte oynanabileceği de not edilmesi gereken önemli bir nokta. Ancak çoğu oyunda yaşananlardan ötürü bu konuda da oyuncular nezdinde soru işaretleri olacaktır. Bunu gidermek adına, oyunun senaryosunun öncelik olarak tek kişilik bir deneyime mi yoksa eşli bir oyun düzenine göre mi tasarlandığını merak ediyoruz. İki kişi birlikte oynanabiliyor olsa da tek başına oynayan oyuncular için de aynı sürükleyicilikte bir deneyim olacak mı?
Çoğu oyunun aksine, co-op desteğine geliştirme sürecinin başında karar verdik. Bütün oyun dizaynımızı ve senaryomuzu da buna göre ilerlettik. Bu sebeple oyunu tek başına oynamak isteyenlerin içi rahat olabilir; çünkü oyunu tek veya iki kişi deneyimlemeniz pek bir şey değiştirmeyecek. İki kişi oynamanın tek artısı, oynayış bakımından düşmanlarla savaşmanın daha kaotik ve eğlenceli bir hale gelmesi diyebilirim.
Fragmanın sonundaki Göktürkçe metin açıklandı: “Erlik’in yükselişi” anlamına geliyormuş
Yayınlanan duyuru fragmanının sonunda Göktürkçe bir ifade dikkatimizi çekti. Çevirmeye çalışsak da “rlk-ün” şeklinde bir metinden öteye gidemedik. Eğer şimdi söylenebilecek bir sürpriz ise, sonda gösterilen Göktürkçe ifadenin ne anlama geldiğini paylaşabilir misiniz?
Bunu ilk defa merak edip soran kişi sizsiniz şimdiye kadar! Açıkçası daha çok kişinin sormasını bekliyorduk. “Erlik’in yükselişi” anlamına geliyor Köktürkçe olarak, oyunun hikayesi açısından da ufak bir spoiler vermiş olalım bu şekilde.
Bir dahaki karşılaşmamızda çok daha gelişmiş bir oyun göreceğiz
Bütün samimi yanıtlarınız için teşekkür ederiz. Türkiye’deki oyuncularla paylaşmak istediğiniz bir mesajınız varsa, bunu oyuncularımıza iletmekten mutluluk duyarız.
Asıl, röportaj fırsatı verdiğiniz için biz teşekkür ederiz. Tüm bu konuştuklarımız üzerine sadece, projenin hala erken bir aşamada olduğunu ve görsel açıdan kesinlikle daha tatmin edici bir noktaya gelmeyi planladığımızı oyunun tüm takipçilerine duyurmak isterim. Özellikle Orta Asya’daki Türk yaşam tarzını, yerleşim alanlarını, oradaki doğal çevreyi daha iyi bir şekilde yansıtabilmek adına detaylı çalışmalar yapmaktayız. Bir sonraki büyük duyurumuzda bu açıdan daha da iyi bir noktaya gelmiş bir oyun göreceğinizden hiçbir şüpheniz olmasın.
Röportajımız bu kadardı. Bütün Shadowfall Studios ekibine iyi çalışmalar dileriz ve sorularımızı yanıtladığı için Doğa Can Yanıkoğlu’na da teşekkür ederiz. Oyuna dair merak ettiğiniz soruları yorumlar kısmında bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin. The Nightscarred: Forgotten Gods‘u Steam mağaza sayfası üzerinden inceleyerek ilginizi çektiyse istek listenize eklemeyi unutmayın. Şimdiden herkese iyi oyunlar dileriz.