Atarita sizin için inceledi! Editörlerimiz her oyun incelemesine saatlerce emek harcıyor ve bilmeniz gereken tüm detayları objektif şekilde ele alıyor. Nasıl yaptığımızı merak ediyorsanız inceleme politikamıza göz atabilirsiniz. |
World of Warcraft: The War Within inceleme kopyası, Blizzard Entertainment tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
World of Warcraft’ı en az 10 yıldır oynuyorsanız, çoğunuzun favori dönemini sorduğumda alacağım cevap “Legion harika bir expansiondı!” olacaktır muhtemelen. Eğer o dönemdeki hissiyatı, heyecanı özlediyseniz World Soul Saga’nın ilk bölümü The War Within (TWW) size o hissi tekrar yaşatabilir. Gerek çarpıcı şekilde başlayan ve tempoyu düşürmeyen hikayesi, gerek Dragonflight ile atılan oynanış temellerine yapılan eklemeler ile The War Within bir süredir World of Warcraft’ın üzerinde bulunan ölü toprağını atmaya gelmiş. Peki The War Within, WoW’un ilk 20 yılını kapamaya yaraşır bir tecrübe sunabilir mi?
Hiçliğin gözü Azeroth’un üzerinde
Son bir kaç yıldır Warcraft hikayesinde hazırlığı yapılan Void (Hiçlik) tehdidi ve saldırısı, WorldSoul Saga’nın asıl konusu ve The War Within bu hikayenin başlangıcnı yapıyor. TWW, Legion dönemindeki Broken Shore hikayesine benzer, sarsıcı bir olay ile başlıyor. Karşımızdaki tehdit ise, Legion’da oynamış oyuncuların tanıyor olabileceği, Hiçliğin Elçisi olarak seçilen Xal’atath. Xal’atath’ın gizemli planlarına karşı durması için seçilen dostlarımız ise Windrunner kardeşlerinin en büyüğü, “Hiçlik Avcısı” Alleria Windrunner, Anduin Wrynn, Thrall, Jaina ve Magni. Xal’atath’ın peşinde, Titanların sırlarına ev sahipliği yapan Khaz-Algar’a varıyoruz.
Khaz-Algar, Titanlar tarafından Earthen adında bir ırka emanet edilmiş. Cücelerin ataları olan Earthen ırkı aynı zamanda oyuncuların oynayabileceği bir Allied Race olarak eklenmiş durumdalar. Ana görev serisindeki yolculuğumuz, Khaz-Algar’ın üstündeki Isle of Dorn (Dorn Adası) ile başlayıp yerin derinlerine inmemizle devam ediyor. Isle of Dorn bölgesinden aşağı uçarak geçtiğimiz yer altındaki sanayi şehri Ringing Deeps’in ardından bu sefer kadim insan krallığına mensup Arathi halkının yer altına kurduğu devasa şehir Hallowfall’a vardığımızda göz alıcı ve gizemli kristal Bel’adar ile de karşılaşıyoruz. Hallowfall bölgesinden uçarak geçebileceğimiz yer ise hikayenin son bölgesi, yerin derinlerindeki kadim Nerubian şehri Azj-Kahet.
“Aşağı uçuyoruz” derken ciddiyim. Haritadaki bölgelerin hepsi birbiriyle bağlı ve Isle of Dorn’da yer alan tünelden aşağı uçmaya başlarsanız kesintisiz bir deneyim ile kendinizi Azj-Kahet’te bulabiliyorsunuz . Yani tek seferde adanın yüzeyinden yerin en derinlerine inebilirsiniz. Tabii yönünüzü şaşırmamanız gerek. Ayrıca bölgeler eski eklenti paketlerine göre devasa hissettiriyor, özellikle Hallowfall.
Kısa fakat etkili bir giriş hikayesi
The War Within çıkmadan önce oyunun geliştiricleri verdikleri bir röportajda, ana hikayenin şu ana kadar ki en kısa görev serisi olacağını açıklamışlardı. Bu durum da, ben dahil hikayeye önem veren oyuncular da endişe oluşturmuştu çünkü World Soul Saga’nın en büyük kozlarından biri olarak anlatacağı hikaye gösterilmişti. Ana hikaye 4 ila 6 saat arasında bitiveriyor fakat bu, gereksiz detaylar çıkarılmış ve asıl konuya odaklanmışlar hissini de veriyor bir yandan. Oyundaki yan görevlerin çok olması da bunu destekleyen bir durum.
Hikaye kısa olmasına rağmen bol bol oyun içi sinematik barındırıyor belki de daha önce hiç olmadığı kadar fazla sinematik an var. Buna ek olarak, görev yapmadığınız sırada karakterler arasındaki diyalogları dinleyebileceğiniz anlar da oldukça artmış. Karakterlerden birini seçip “Stay a while and listen” seçeneğine tıklayarak dinleyebileceğiniz bir sürü diyalog bulunuyor. Bu diyalogların fazlalığı, yanında maceradan maceraya koştuğunuz dostlarınızın karakter gelişimini görmeye olanak sağlıyor.
Ancak ana hikaye görevlerinin kısa olması bir eksiyi beraberinde getiriyor. TWW ile oyuncuların ulaşabileceği maksimum seviye 70’den 80’e çıktı ancak ana hikaye görevlerini, yan görevlere veya zindanlara hiç bulaşmadan bitirirseniz seviye 80 olmanıza imkan yok. Seviye 76 veya 77 olarak kalıyorsunuz ve ardından yan görev yaparak veya zindanlara girerek maksimum seviyeye ulaşmanız gerekiyor.
Yeni bir oyun sonu sistemi: Delves
World of Warcraft piyasaya çıktığından beri, oyuncuların maksimum seviyeye ulaştıktan sonra karakterlerini güçlendirmek için yapabilecekleri üç ana etkinlik vardı; Raid’lere girmek, zindanlara girmek veya PVP yapmak. Legion ile zindanlar için gelen Mythic+ sistemi ile zindanlar raidlere rakip olabilecek seviyeye gelmişti ancak oyun sonu etkinlikleri yine de bu üç sistemden ibaretti. Blizzard daha öncesinde Horrific Visions gibi geçici sistemler ile alternatif, tek başına yapılabilen seçenekler sunmuştu. The War Within ile, açık dünyayı daha çok seven oyunculara keşif ve macera odaklı bir tecrübe sunan oyun sonu sistemi kalıcı olarak oyuna eklendi: Delves.
Yanımızda meşhur Cüce kaşifi Brann Bronzebeard ile girdiğimiz Delve’ler 1 ile 5 oyuncu arasında bir oynanış tecrübesi sunuyor. Tabi ki tek başınıza girmeniz veya grup olarak girmeniz Delve içindeki düşmanların güç seviyesini etkiliyor. Delve’ler 11 zorluk seviyesine sahipler ve 8.ci seviye, Delve’den alabileceğiniz eşyaların en yükseğin sunuyor. Yani Seviye 9 ve üzeri, bu sistemi gerçekten seven insanların sınırlarını zorlamak ve kozmetik eşyalar için deneyebilecekleri seviyeler.
Delve’ler, tekrarlanabilen ve “ölüm cezası” olmayan bir sistem yani belli bir ölüm seviyesine ulaştığınızda oyun sizi dışarı atmıyor ancak alacağınız ödülün seviyesi düşüyor. Aynı zamanda içeride geçirmeniz gereken sürenin bir sınırı da yok, isterseniz 15 dakikada bitirebilir, isterseniz karakterinizi güvenli bir köşeye bırakıp yemek yiyebilirsiniz. Bu sistem ayrıca raid ve zindanlara da alternatif sunuyor çünkü Delve’leri bitirdiğinizde alacağınız eşyalar (zorluk seviyesine bağlı olarak) kalburüstü denebilecek seviyede. Ayrıca tekrar tekrar girerek eşya düşürmeye çalışabilirsiniz, bir sınır yok. Tabi raidleri en yüksek seviye yani Mythic seviyede yapan oyunculara bu şekilde yetişmek pek mümkün değil. Fakat açık dünya aktivitelerini tercih eden oyuncuların karakterlerini belli bir seviyeye getirmelerini sağlayan ve üzerlerinde zaman bakımından herhangi bir baskı kurmayan bir sistem.
Bu durum Delve’lerin kolayca bitirilebileceği anlamına gelmiyor. Karakteriniz yeterince güçlenmemişse veya gerçekten üst seviyeyi (Tier 10 gibi) zorluyorsanız çok zorlanmanız muhtemel. Oynadığınız sınıfın bütün defansif özelliklerine, kitle kontrol yeteneklerine hakim olmanız gerekecek. Bu durum da, WoW’un yıllardır kanayan yaralarından birini hatırlatıyor. Belli sınıfların, belli oyun sonu aktivitelerinde diğerlerine göre daha rahat veya zor bir tecrübe sunmaları.
Warbands: Herkes bir araya toplansın!
The War Within ile gelen yeniliklerden biri de Warbands sistemi. Bu sistem sayesinde oyuncuların hesabındaki karakterler, sunucu veya faction (Alliance/Horde) fark etmeksizin oyun içi currency ( oyuncuya güç kazandıranlar hariç), altın, hatta transmog eşyalarını bile gönderebiliyorlar. Oyununcun hesabındaki tüm karakterlerin erişebildiği Warband bankası sayesinde meslek materyalleri, altın gibi daha öncesinde sunucu ve faction engeline takılan çoğu şey artık özgürce transfer edilebilir durumda.
Bu sistemin sağladığı bir diğer yenilik, TWW ile gelen renown ve reputation ödüllerinin de Warband boyunca paylaşılacak olması. Yani TWW sırasında renown seviyenizi yükselteceğiniz factionlardan (Council of Dornogal gibi) alacağınız ödüller hesabınızdaki tüm karakterler tarafından kullanılabilir olacak. Bu da aynı renown grindını birden fazla karakterde yapma gereksinimini ortadan kaldırıyor.
Ayrıca, TWW raidleri, zindanları veya delvelerinden edineceğiniz eşyaların bazılarının “Warbound until-equipped” notuyla gelme şansı olacak. Bu not, düşen eşyayı warbandinizdek diğer karakterler ile paylaşabilirsiniz anlamına geliyor. Yani ana karakterinizin işine yaramayan fakat Warband’e gönderilebilecek bir eşya, daha düşük seviyedeki karakterlerinizi güçlendirmenizi kolaylaştırabilir.
Beceri sistemi genişliyor: Yeni Hero Talent sistemi
The War Within ile gelen son yenilik ise genişleyen beceri sistemi. Hero Talent adı verilen bu yeni yetenek ağacı, tüm sınıflara en az 2 farklı yeni yetenecek ağacı sunuyor. Bu ufak yetenek ağaçları, oyunculara sınıflarını özelleştirmeleri için farklı seçenekler sunuyor. Ayrıca görsel açıdan da, sınıflara özel büyü efektlerinin bazıları göz alıcı.
Seviye 71 ile 80 arası atladığınız her seviye ile bu ağaçlara puan vererek yetenek ağacını tamamlıyorsunuz. Bu sistem, ileride genişletilebileceği için oyunun geleceği için umut verse de, maalesef şimdiden belli yetenek setleri oluşmuş durumda. Bazı yetenek ağacı seçenekleri diğerlerine göre güçsüz, ileride gelecek güncellemeler ile mümkün olduğunca dengelenmeleri gerekiyor.
Bir başka eksi, oyun çıktığından beri düzeltilemeyen bazı hatalar. Hikayenin bu kadar ön planda olduğu bir oyunda, bazı ara sahneler seslendirme olmadan oyuna yüklenmiş ve bu sahnelerden sonra karakterleri duyamamaya başlıyorsunuz. Oyunu kapayıp açmanız gerekiyor ancak oluşturulmaya çalışılan atmosferi ciddi anlamda baltalıyor bu durum. Bu ileride gelecek güncellemeler ile düzeltilecektir ancak yeni hikayeyi güncel şekilde değerlendirmek isteyen oyuncuların suçu ne? Aynı şekilde oyun içindeki ticaretin ve mesleklerin belki de can damarı olan Auction House, oyun çıktığından beri yani 1 haftadan uzun süredir kullanılamaz durumda. 20 yaşında bir oyunda olmaması gereken hatalar bunlar.
Editör Notu: Bu incelemede bahsi geçen bazı hatalar, gelen güncellemeler neticesinde düzeltilmiştir. Ancak inceleme, yazarın oynadığı ve yazdığı sürüm üzerinden değerlendirilmelidir.
Son söz
The War Within, bazı gereksiz buglara rağmen gerek Dragonflight ile atılan oynanış temellerini geliştirip yeni eklemeler yapması, gerekse sürükleyici açılış hikayesi ve Warcraft hissiyatını sonunda kadar yaşatmasıyla WorldSoul Saga’nın başlangıcını çok güzel yapmış. WoW’a uzun süredir uzaktan bakan veya oyuna geri dönmeyi düşünüp tereddüt edenler varsa, şu an tam zamanı olabilir.